Sevgiye Susamış Kalpler 87. Bölüm

 



Herkese merhaba arkadaşlar. 

Lütfen açıklamayı atlamadan okuyun! 

Uzun zaman oldu bölüm yazıp yayınlamayalı. Bayramdan beri bir çok olay atlattık maalesef. Özellikle şu son bir buçuk ayda peş peşe kayıplar verdik. Sanırım ecel bizim aileye geldiğinde peç peşe tecelli ediyor. yaklaşık beş cenaze verdik bu süre içinde. Hepsi de yakın akraba... Bazıları gezdiğimi bu yüzden bölüm yazmadığımı düşünmüş, onlara da hak veriyorum. Bu aralar üç şehir değiştirdim. Kendinize dikkat edin arkadaşlar. Ecelin ne zaman nasıl geleceğini kimse bilemez. Bu ölümlerden en çok üzen güneşten menenjit olup ölen teyzemin oğlu ve arabasıyla uçurumdan aşağıya giden dayımın oğlu oldu. ikisi de çok gençti ve birden gittiler. Güneşli havalara dikkat edin arkadaşlar, şakaya gelmiyor en yakından öğrendik. Ölüm haktır ancak zamanı ani olunca sarsıyor. Dolayısıyla peş peşe cenazeler olduğu için bir türlü fırsat bulup yazamadım. Şuanda bile ev kalabalık. maalesef iki gün önce mahallemizin büyüklerinden birini daha defin ettik. Allah Tüm ölülerimize, hepsine rahmet etsin. Bölüme geçebiliriz. Keyifli okumalar. 

***

Genç kız az önceki çıkışını hatırlayınca gerilmeye başlamıştı. Nasıl olup o sözleri söylediğini düşünüyordu. Erkan ağaya yaşlı dediğine inanamıyordu. ‘Taş olmasan bari,’ diye düşünürken birden kendi düşüncelerine gülmüştü. Rahmetli annesi yalan söylersen ‘taş olursun’ diyerek onu korkuturdu. Çocukluğu annesinin tavsiyeleriyle geçmişti. O kadar kısa zaman geçirmişlerdi ki o kısacık zamanın her bir anını hatırlamaya çalışıyordu.

“Asena abla!” küçük çocuğun sesiyle kendine gelirken Akın’ın okul çantasıyla kendisine baktığını görünce gülümsemişti.

“Hazır mısın hayatım hadi çıkalım.” Arabaya doğru ilerlerken Akın elini tutarak onu durdurmuştu.

“Yürüyelim mi Asena abla?” genç kız çocuğun isteğini kabul ederken çok uzak olmayan okula gitmek için konaktan ayrılmışlardı. El ele gülerek geçtikleri sokaklardan onları izleyen gözleri görecek durumda değillerdi. Akın oldukça neşeliydi. O neşeli olunca Asena da neşesine ortak oluyordu. Akın zıplaya zıplaya ilerlerken onu tanıyanlar ister istemez yanındaki genç kıza da odaklanıyordu. Genç kızın güzelliği göze çarparken haset bakışları da üzerine çekmişti.

“Akın biraz yavaşla dersine daha var.” Genç kız onu uyarırken Akın heyecanla şakımıştı.

“Anne okula çabuk gidelim, seni arkadaşlarıma göstereceğim.” Asena çocuğun hitabıyla donup kalırken kapı önlerinde oturan kadınlar çocuğun sözleriyle hızla başlarını Asena’ya çevirmişti. Genç kız ne yapacağını şaşırmış bir durumda etrafına kısa bir bakış atarken şimdiden çıkabilecek dedikoduları duyabiliyordu.

“Yaktın beni Akın!” kendi kendine söylenirken çocuğun elini daha sıkı kavrayarak adımlarını hızlandırmıştı. Yanında koşturan çocuğu bir görecek durumda değildi. Aynı şeyi yaşamak istemiyordu. Yıllar önce namus uğruna canını almak isteyen amcası ve kuzenlerini hatırlayınca ürperdi. Onları ölmüştü belki ancak o psikolojiyi aşmak kolay olmamıştı. Sırf kendi korkularının üzerine gidebilmek için psikoloji alanında uzman olmuştu. Akın’ın neden bu şekilde davrandığını anlayabiliyordu. Ancak kabullenmek kolay değildi. Okulun kapısına gelene kadar nefes nefese kalmıştı. Okulun avlusuna girdiklerinde üzerindeki bakışları fark edince gerilmişti. Dedikodunun hızına yetişemiyordu. Anlaşılan onlardan önce haber buraya kadar uçmuştu.

“Baksana Erkana ağa sonunda evlendi mi?”

“Bunca yıl bekar kalması bile şaşılacak şeydi. Güzel kızmış, bir yerden tanıdık gelmiyor mu?”

“Evet bana da tanıdık geldi. Üstelik daha şimdiden oğlan ona ‘anne’ diye sesleniyor. Erhan ağa kardeşini düğün yapmadan mı evlendirdi.” İki kadının konuşması genç kızın kulağına kadar gelmişti. Asena gözlerini kapatarak sakinleşmeye çalışırken Akın’ın “Anne bak bu benin en yakın arkadaşım,” diye seslenirken Asena derin bir nefes alarak Akın’a bakmıştı.

“Akın, bana anne demen doğru değil. İnsanlar yanlış anlayacak. Baban duyarsa sana çok kızar.”

“Ama benim annem olmanı istiyorum. Babamla evlenmesen de sana anne diyebilirim değil mi?” Asena çocuğa laf anlatamayacağını anladığında sessiz kalmıştı.

“Merhaba teyze sen Akın’ın annesi misin?” çocuğun sorusuyla genç kız iyice gerilmişti. Ne cevap vereceğini düşünürken yanına yanlarına yaklaşan adamla susmak zorunda kalmıştı.

“Merhaba, Akın’ın akrabası mısınız?” genç kız kendisine soru soran adama dönerken Akın öne çıkarak “Günaydın öğretmenim,” diye şakımıştı. Asena kendisine elini uzatan adama karşılık verecekken ondan önce davranan kişiyle yutkunmuştu.

“Merhaba Önder Bey, nasılsınız?” ortama yükselen bariton sesle Asena şaşkınlıkla yanında dikelen Erkan’a bakarken Akın heyecanla “Baba sende mi geldin?” diyerek babasının elline sarılmıştı. Erkan’ın eli oğlunun saçlarına giderken gözleri kısılı bir şekilde karşısında ki oğlunun öğretmenine bakıyordu. Asena’ya olan hayran bakışlarını görmemesine olanak yoktu. Genç adam dişlerini sıkarken kasılan çenesini gevşeterek “Bizim oğlanın durumu nasıl, derslerine çalışıyor mu?” diye alakasız bir soru sormuştu. Oysa ki genç adam oğlunun derslere olan ilgisini yakından takip ediyordu.

“Akın çok zeki bir çocuk, derslerini aksatmıyor. Sadece biraz sessiz, arkadaşlarıyla pek oynamıyor.” Akın bakışlarını kaçırırken Asena çocuğun önüne eğilerek “Arkadaşlarınla oynamalısın hayatım. Okulda eğlenceli vakit geçirmelisin.”

“Ama onlarla seninle eğlendiğim kadar eğlenmiyorum anne!” Asena çocuğun hitabıyla gözlerini kapatarak Erkan’dan bir tepki beklemiş ancak geciken tepkiyle başını kaldırarak yanlarına dikelen adama baktığında onun kendilerinden çok karşısındaki adama delici bakışlar attığını görünce kaşlarını çatmıştı.

“Sen sınıfa git canım, bizde işe gideceğiz. Değil mi babası!”  Erkan’ın dikkatini çekmek için adama imayla konuşurken Erkan ona bakmadan “Öyle,” diyerek kızı geçiştirmişti. Asena gözlerini devirerek yerinde doğrulmuştu. Adamın çocuğu yalanlamaması yeni bir dedikodu sarmalını oluştururken kadınlar kulaktan kulağa ikiliyi konuşmaya başlamışlardı. Yan yana duran ikilinin birbirine oldukça yakışması dedikoduyu daha da alevlendirmişti. Kimisi Erkan ağalarının yeni karısının güzelliğini konuşurken diğeri de adamın beklemekle ne kadar doğru yaptığını düşünüyordu. Üstelik kasabada diğer ağaların, Erhan ağasının bekar kardeşiyle kızlarını evlendirmek istediği dedikodusunun üzerine bu haber ortalığı kavuracaktı. Erkan ile evlenmek isteyen kızlar hayal kırıklığına uğrayacağı için bazı kadınlar oldukça keyifliydi.

“Hadi gidelim,” Erkan genç kızın kolunu tutarak onu arabasına yönlendirirken Asena sinirden dişlerini sıkmaya başladı. Kalabalığın meraklı bakışları arasında genç adamın açtığı kapıdan arabaya binerken öfkesini sakinleştirmeye çalışıyordu.

“Yeri değil Asena, sabret,” kendi kendine sakinleşmeye çalışırken Erkan’ın arabaya binmesiyle hızla ona dönmüştü. Genç adam arabayı çalıştırıp okulun önünden ayrılırken biraz uzaklaştıkları anda genç kız sert bir şekilde adamın koluna vurmuştu.

“Az önce olan da neydi öyle?” öfkeyle çıkışan genç kız adamın ara sokağa arabayı park etmesiyle çakmak çakmak olan gözlerini adama çevirmişti. Erkan tek kaşını yukarıya kaldırarak genç kıza bakmaya başlamıştı.

“Bir şey mi oldu?”

“Beni delirtme Erkan ağa, oğlun herkesin içinde bana ‘anne’ diye seslendi, sen de sessiz kalarak ona çanak tuttun!” diye öfkeyle çıkışırken Erkan umursamaz bir şekilde geriye yaslanarak kıza alaycı bir şekilde bakmaya devam etmişti. Onun rahatlığı genç kızı daha da çıldırtıyordu.

“Ne oldu küçük hanım, yaşlı biriyle anılmak zorunuza mı gitti?” Asena adamın sözleriyle şaşkına dönmüştü. Karşısında ki adam o kadar gamsızdı ki Asena ne tepki vereceğini şaşırmıştı.

“Bu işi temizleyeceksin Erkan ağa, yoksa fena olur!”

“Olur, yarın gider nikah kıyarız.” Erkan son sözünü söyleyerek arabayı çalıştırırken yanında donmuş bir şekilde kana kıza bakmamaya çalışıyordu. Adamın aklından geçenlerden bir haber öylece şaşkınlıkla arabayı süren adama bakarken arabanın sert bir şekilde durmasıyla yerinde sarsılmıştı. Genç kız önüne dönerken karşılarında duran kadını görünce kaşları iyice çatılmıştı. Öfkeli iki göz birbirine meydan okurken direksiyondaki adam arabadan inerek öfkeyle bağırmıştı.

“Ne yaptığını sanıyorsun sen?”

“Bunun için mi beni boşadın? Bu kadın için mi benden boşandın?” Menekşe duyduğu dedikoduyla adeta çılgına dönmüştü. Erkan’ın bir zamanlar hiç sevmediği Asena ile evlenme mevzusu onu deliye çevirmişti.

“Saçmalama, senden neden boşandığımı gayet iyi biliyorsun?”

“Basit bir dayak… Dayısı dövdü diye cezayı bana kestin!” kadın sesini daha da arttırırken Erkan dayanamayarak sertçe kolunu tutmuştu.

“Senin basit dayak dediğin benim oğlumun canını alıyordu. Sen ne anlatıyorsun? Beni daha fazla sinirlendirmeden geldiğin yere dön.”

“Oğlumu alacağım Erkan, sana bırakmayacağım?”

“Öyle mi, dene bakalım. Kardeşini öldürmediysem oğlum babasız kalmasın diye ama yaparım Menekşe, inan gözümü kırpmam Akın’a yaklaştığınız anda sülaleni silerim bu topraklardan.” Menekşe’nin gözleri korkuyla açılırken birkaç yıl önce Erkan’ın elinden zorla aldıkları erkek kardeşi aklına gelmişti. Eğer Erhan ağa olmasaydı Erkan kardeşini çoktan öldürüştü.

“Oğlum o kadına anne diyormuş!” Menekşe gözleri alev almış bir şekilde arabadan inmeyen Asena’ya bakarken Erkan’ın bakışları da ona dönmüştü.  Eliyle genç kızı işaret ederek “Oğlun kendine anne olarak onu seçti. Hem de o hiçbir şey yapmamasına rağmen.” Genç adam eski karısına daha da yaklaşarak sadece onun duyacağı şekilde konuşmasına devam etmişti.

“Oğlun seni hiç aramıyor. O kadar nefret ettirdin ki kendinden başka bir kadına anne demek çok kolay oldu onun için. Şimdi uzaktan oğlumun ne kadar mutlu bir çocuk olarak büyüyeceğini izle.” Geri çekilirken Menekşe’nin gözleri yaşla dolmuştu.

“Bana bunu yapamazsın.”

“Ben yapmadım, kendin yaptın. Sen oğlumun annesi olmayı hak etmiyorsun. Akın gibi bir çocuğun annesi olmayı hak etmiyorsun.”

“Erkan!” genç adam arabaya dönerken kadının seslenmesiyle ona bakmıştı. Devam etmesini beklemeden kendisi kadına karşılık vermişti.

“Tebrik ederim. Umarım yeni yuvanda aynı hataları yapmazsın.” Erkan o kadar soğuk bir şekilde konuşmuştu ki iki kadının da bedeni buz kesmişti. Arabaya binerek direksiyonu çevirdiğinde geride bıraktığı kadına aynadan bakma tenezzülünde bile bulunmamıştı. Araba son sürat konağa doğru ilerlerken ikisi de sessizdi. Asena’nın sinirinin yerini dingin bir hal almıştı. Genç kız ne düşüneceğini bilmiyordu.

“Evleniyor mu?” genç kız nasıl bu soruyu sormuştu bilmiyordu.

“Geç bile kaldı. İki yıl önce evlenmesini bekliyordum.” Asena şaşkınlıkla arabayı süren adama bakarken gözleri adamın direksiyonda ki ellerine takılmıştı. Hiçbir gerginlik belirtisi yoktu. Bu durum onu şaşırtmıştı. Erkan’ın eski karısına zamanında ne kadar aşık olduğunu o da duymuştu. Şimdi bu kadar umursamaz davranması genç kıza garip gelmişti.

“Demek ki aşk diye bir şey yokmuş.” Aklından geçirdiği düşünceyi sesli dile getirirken Erkan duyduğu ile arabayı durdurup genç kıza bakmıştı.

“Aşk her şey değildir. Öyle anlar olur ki aşk dediğin şeyin boş bir kabuk olduğunu anlarsın.”

“Sen ona aşıktın, aileni karşına alıp evlendin.” Erkan kızın sözleriyle hafif gülümsemişti. Öyle ki bu küçük gülümseme bile kadının içini yakmıştı. Bakışlarını kaçırarak önüne dönen genç kız adamın “Doğru, değmeyecek biri için ailemi üzdüm. Kimi seçersem seçeyim ailem her zaman yanımda olacaktı biliyordum ama annemin ilk zamanlardaki nasihatlerine kulak tıkadım. O haklıydı, her zaman da haklı çıkmıştı.”

“Çok şanslısınız, Sevim anne gibi bir anneniz var. O kadının elinde büyümeyi çok isterdim. Annem ben çok küçükken öldü, onu hatırlamıyorum. Eminim bu sözlerime kırılmazdı.” Erkan genç kız için üzülse de belli etmemeye çalışmıştı.

“Öyle, annem bir tanedir benim. Onun için her şeyi yaparım. Hani aşk yoktur dedin ya, asıl aşk anne sevgisidir. Anneye olan sevgi hiçbir kadına duyulamazmış onu öğrendim.” Asena adamın sözlerine yutkunurken başını dışarıya çevirerek dolan gözlerini saklamaya çalışmıştı. O anne sevgisini unutalı çok olmuştu.

Konağın avlusundan içeriye girdiklerinde merdivenin dibinde onları bekleyen kalabalığı gördüklerinde ikisi de şaşkındı. Önde annesi ve babası oldukça sinirli bir şekilde genç adama bakarken arkada duran kardeşlerinin ifadesinden gülmemek için kendilerini tuttukları anlaşılıyordu. Arabadan inen ikili onlara doğru ilelerken Sevim hanımın sert sesi avluda yankılanmıştı.

“İmam geldi mi?” kapıda duran Adem hızla kadını onaylarken Hikmet Bey Erkan’a dönerek “Duyduklarımız doğru mu?” diye sormuştu. Erkan şaşkın bir şekilde ailesine bakarken bu kalabalığın nedeninin birine bir şey olmuş olabileceğini düşünmeden edememişti.

“Birine bir şey mi oldu, neden toplandınız?”

“Sevim anne ne oldu?” Asena da endişelenmişti. Çisil ikiliye imayla bakarak “Evlenmişsiniz, bizim neden haberimiz olmadı eltim? Çok darıldım!” Çisil ortama pimi çekilmiş bomba bırakırken Erkan gözleri büyüyerek annesine bakmıştı.

“Anne yok öyle bir şey kim uydurdu bu yalanı?”

“Ben anlamam, sabahtan beri tebrik telefonları alıyorum. Nikaha davet etmediğimiz için bana darılmışlar.” Asena ve Erkan şaşkınlıkla birbirine bakarken kıkırdayan Azra “Tebrik ederim abi, umarım mutlu olursunuz.” Dedi.

“Saçmalama Azra, ne evlenmesi?”

“Ben anlamam bu iş temizlenecek.” Sevim hanımın telefonu çalarken sinirle telefona cevap vermişti. Telefonu hoparlöre alırken karşıdan kız kardeşi Naz’ın sesi yankılanmıştı.

“Annecim, abim evlenmiş neden benim haberim yok. Hem o Asena’nın da alacağı olsun, hiç bahsetmedi. Kasabada herkes gelinimizin güzelliğinden bahsediyor. Ay çok heyecanlı!”

“Başlarım böyle işe, ne evliliği. Hem kime ne benim karımın güzelliğinden adamı deli etmeyin!” Erkan’ın ani çıkışı ile herkes şaşkına dönerken Asena ve diğerlerini asıl şaşkına çeviren genç kıza ‘karım’ diye hitap etmesi olmuştu.

“Kızım sen sabah benim oğlanı yaşlı bulmamış mıydın ne ara evlendiniz?”

“Anne ne diyorsun sen?”

“Sen sus, gül gibi kızı nasıl kandırdın? İmam geldi hemen nikahınız kıyılacak.” Asena olayların hızına yetişemiyordu. Konuşmak istiyor ancak ağzından tek kelime çıkmıyordu.

“Hikmet ağam hayırlı olsun,” imamın ortama girmesiyle Çisem ve Azra genç kızın koluna girerek hadi seni hazırlayalım. Abdest al da nikahınız kıyılsın.” Azra’nın sözleriyle kendine gelen genç kız yerinde durmuştu.

“Siz ne diyorsunuz ne nikahı? Ben kimseyle evlenmiyorum!” Çisem ve Azra birbirine bakarken hızla genç kızı yan taraftaki odaya sokmuşlardı.

“Asena neredeydin? Telefonuna neden bakmıyorsun?” Efsun’un çıkışmasıyla bakışlar ona dönmüştü. Efsun hamile olduğu için odasında dinleniyordu. Kocası olanları ona anlattığında şok olmuş hemen en yakın arkadaşını aramaya başlamıştı. Cevap alamadıkça gerilen genç kadın kocasını da darlamadan duramamıştı.

“Baldız ne zamandır sana ulaşmaya çalışıyoruz. Karın az kalsın senin yüzünden doğuracaktı.”

“Abartmıyor musunuz? Akın’ın arkadaşlarına karşı ettiği bir kelime neden bu raddeye geldi anlamadım.” Asena üzgün bir şekilde arkadaşına bakarken Efsun odadaki diğerlerine bakarak “Bizi yalnız bırakabilir misiniz?” dedi. Azra be Ali genç kadını hemen onaylarken ikili hemen odadan çıkmışlardı. Çisem ise sırtını duvara vererek iki arkadaşa bakıyordu.

“Çisem abla?”

“Ben Hanım ağayım benden saklınız olamaz.” Çisem’in sözlerine gülen Efsun başını iki yana sallamıştı.

“Neden buna izin verdin Asena?” genç kız arkadaşının sorusuyla yutkunmuştu. Çisem sessizce iki arkadaşı dinliyordu.

“Neden bahsettiğini anlamıyorum?”

“Anladığına eminim Asena? Sen akıllı bir kızsın. Seninle yıllarım geçti. O diplomaları sana boşuna vermediler. En kötü durumda bile çara düşünen sen nasıl oldu da bu dedikodulara göz yumdun?” Efsun’un sorusuyla genç kız bakışlarını kaçırırken Çisem şaşkınlıkla yerinde doğrulmuştu.

“Sen bilerek mi dedikodu çıkmasına izin verdin?”

“Saçmalama Çisem abla ne alakası var. Boş bulundum sadece, bir an olayın farkına varamadım.”

“Sen…”

“Akın bana anne dedi! O kadar içtendi ki bir an gerçekten annesi olduğumu düşündüm.” Efsun yutkunarak arkadaşına bakarken iki arkadaşın en derin yarasının anne acısı olduğunu biliyordu. Efsun da Asena da anne sevgisi tatmamıştı. Genç kadın arkadaşını anlayabiliyordu.

Genç kadın kızı Selcan’ı kucağına aldığında oldukça duygulanmıştı. Kızı ona ilk anne dediğinde ise anne sevgisini içine kadar hissetmişti. Bazen annesi yaşasaydı kendisinin kızına olan sevgisi gibi bir sevgi tadıp tadamayacağını düşünüp duruyordu. Şimdi Akın da onlar gibiydi. Anne sevgisi görmek isteyen çocuk bunu Asena’da arıyordu.

“Akın sana anne dediği için mi oldu bu olaylar?” Asena başını sallarken Efsun kaşlarını çatarak “Erkan abi ne dedi?” diye sordu.

“O gereksiz sessiz kalarak çocuğu onayladı resmen. Aklınca sabahki sözlerimin intikamını alıyor.” Asena sinirlenirken Efsun gülerek başını iki yana salladı.

“Sende fena çıkıştın ama… Erkan abime yaşlı dedin!”

“Yaşlı değil mi? Daha kırkında ama içi geçmiş gibi dolanıyor ortada. Onun yaşındaki adamlar kırk tane sevgili değişiyor.”

“Pes!” Çisem şaşkınlıkla genç kıza çıkışırken Asena omzunu silkmişti. Çisem kızın tavrına gülmüştü.

“Erkan düzgün olduğu için mi ona yaşlı dedin? Adam evden işe, işten eve gidiyor. Kimsenin kızına yan gözle bakmıyor. Sadakati parmak ısırtır ve sen sevgilisi olmuyor diye ona yaşlı mı dedin? Bence sen kafayı yemişsin.” Çisem kızı azarlarken Efsun da onu onaylamıştı.

“Çisem abla haklı, Erkan abi adam gibi adam. Yaşadıklarından sonra sakin kalmak herkesin harcı değil. Selcan’a biri dokunsa dokunanı öldürürüm. Onunla evlenecek kadın çok şanslı olacak. Çoğu ağa gibi kadın peşinde koşmuyor. Sadık!” Asena onların doğru söylediğini biliyordu. Ama kendine yediremiyordu.

“Kızlar hadi daha ne kadar bekleyeceğiz. İmam başka nikaha gidecek.”

“Siz ciddi misiniz? Bir yanlış anlaşılma yüzünden onunla evlenmem mi gerekiyor?” Asena şaşkınlıkla sorarken Çisem ve Efsun birbirine bakmıştı.

“İstemezsen evlenmeyebilirsin? Zamanında seni nasıl buradan gönderdiysek yine gönderebiliriz. Kimse seni bulamaz. Bugün çıkan dedikodulardan sonra sanırım Urfa’da kalamazsın. Malum adının anıldığı kişi aşiret liderinin kardeşi. Erkan’a bir şey olmaz ama sen bir kadın olarak zor zamanlar geçirirsin.” Asena onların neden bahsettiğini elbette biliyordu ancak itiraz edecek sözler bir türlü ağzından çıkmıyordu. Kapı açılıp içeri Sevim Hanım girdiğinde kimseden ses çıkmamıştı.

“Hadi banyoya, abdestini al imam daha fazla bekleyemez.”

“Sevim anne…”

“Bak ne güzel dedin, ‘anne’ diye… Şimdi annenin sözünü dinle. Ya bu nikâh şimdi kıyılır ya da kıyılır. Başka yolu yok.” Çisem yaşlı kadının kararlılığı karşısında şaşkındı. İlk kez onu bu kadar ciddi görüyordu.

“Anne emin misin?” Çisem araya girerken Sevim Hanım genç kadına bakarak Asena’nın koluna girmiş onu odasına götürmüştü. Genç kız hayal alemi içinde hazırlanırken ne ara kendisini Erkan’la birlikte imamın karşısında oturduğunu anlamamıştı. İmamın ‘kabul ettin mi?’ sorusunu duyduğunda bakışları kendilerine şahitlik yapan Hikmet bey ve Erhan’a kaymıştı. Yaşlı adam minnetle gözlerine bakıyordu. Yanında oturan adamsa oldukça sessizdi. Genç kız yaşlı adamın gözlerine bakarak üç kez eş olmayı kabul ederken hayal aleminde imamın karı koca ilanıyla çıkmıştı. Gözleri sonuna kadar açılırken taze kocası genç kızın kulağına eğilerek “Sabah yaşlı bulduğun adamla evlendin, nasıl hissediyorsun?” diye sorduğunda Asena ters bir şekilde genç adama bakmıştı. Onun bu kadar rahat olmasına inanamıyordu.

“Erhan ağa dini nikahı kıydık ama hükümet nikahını geciktirmeyin.”

“Sen tasalanmayasın hocam, birkaç güne resmi nikahta kıyılacak.” Asena konuşan adama bakarken yerinden kalkarak Sevim hanımın elini öpmüştü. Hikmet beyin elini öperken yaşlı kadının Erkan’a “Sen artık bu konakta kalmayacaksın, bağ evine git!” dediğini duymuştu.

“Anne ne diyorsun, neden gidiyorum?”

“Sana zaten kızgınım, ne diyorsam onu yap. Kızın adını çıkardın. Düğün olana kadar bu konakta kalamazsın. Hadi yürü…” Erhan kardeşinin şaşkın ifadesine gülerken annesini onaylamıştı.

“Annem haklı, millet konuşuyor. Asena’nın iyiliği için konaktan gideceksin. Kızının adını daha fazla çıkarma.”

“Kafayı mı yediniz, az önce nikahlandık biz.”

“Ne olmuş? Annem haklı, hadi naş diğer konağa.” Asena genç adama çıkışırken kardeşler gülerken Erkan gözlerini kısarak taze karısına bakmıştı. Olay sıcağında olduğu için henüz tam idrak edemiyorlardı ancak onlar evlenmişti. Hem de tüm ailenin gözünün önünde…

O artık bir Günay’dı… Erkan ağanın karısı, Asena Günay! Belki resmiyette değildi ancak en yüce makamda o bir Günay olmuştu!

 

 

***

Bölüm hakkında yorum yaparsanız sevinirim. Teşekkür ederim. 

Yorumlar

  1. Başinız sagolsun her zaman ki gibi cok guzel olmuş emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  2. Acı kayiplariniz için çok üzgünüm teselli etmek ve aileyi bir aradaki tutmak adına kendi acınızı yaşayamadiginizi düşünüyorum. Mekanları cennet olsun rabbim acılı ailele fertlerine ve size sabır metanet versin yazarım sevgiler🙏🏻❤️😔

    YanıtlaSil
  3. Başınız sağ olsun Rabbim sabır versin. Bölüm çok güzeldi emeğine yüreğine sağlık yazarim

    YanıtlaSil
  4. Allah sabırlar versin mekanları cennet olsun inşallah

    YanıtlaSil
  5. Emeğine yüreğine sağlık özlemişim Günay ları güldüm yaaa bunlar çok farklı olacak gibi aferin Akın a babasına eş buldu 😂😂

    YanıtlaSil
  6. Başınız sağolsun elinize sağlık güzel bir bölüm olmuş

    YanıtlaSil
  7. Kayıplarınız için Allah rahmet eylesin, sabırlar diliyorum.

    YanıtlaSil
  8. Başınız sağolsun guzel bir bölümdü özlemişiz günay ailesini

    YanıtlaSil
  9. Öncelikle başınız sağolsun Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah her zamanki gibi çek güzel olmuş eline emeğine yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  10. Başınız sağ olsun çok üzüldüm Rabbım sabır versin bölüm çok iyi geldi Asena ve erkan evlenmesi iyi oldu

    YanıtlaSil
  11. Başınız sağolsun rabbim sabır versin mekanları cennet olsun 😔😔emeğine sağlık 😔

    YanıtlaSil
  12. Allah sabır versin çok acı yakınını kaybetmek, hikayeyi okurken yaşadığım bu sıkıntılı dünyada kısa bir sürede olsa çıkıyor olmak harika kahkahalar la okudum, çok teşekkür ederim sana ❤️

    YanıtlaSil
  13. Başınız sağ olsun.Allah rahmet etsin. Bölüm güzeldi hele asenanın sonunda erkanı naşlaması emeğine sağlıklı

    YanıtlaSil
  14. Rabbim sabır versin kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  15. Rabbim mekanlarını cennet eylesin, sizlerede sabırlar versin, ellerine yüreğine sağlık çok keyifli bir bölüm oldu ,birbirlerine de çok yakıştılar

    YanıtlaSil
  16. Başınız sağ olsun bölüm çok güzel olmuş emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  17. Başınız sağ olsun. Rabbim mekanlarını cennet eylesin. Sizlere ve ailelerine sabır ve metanet versin.
    Akın sonunda istediği anneye kavuştu. Eh Erkan ağa ve Asena için tatlı aşmalı evlilik başladı 😄 asena ve akın ikilisi erkanı delirtir ben de kız çocuk istiyorum demeye başlarsa şaşırmam.

    YanıtlaSil
  18. Başınız sağolsun sizlere de dayanma gücü versin Rabbım inşallah. Bölüm çok güzeldi ellerine emeğine sağlık

    YanıtlaSil
  19. Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.

    YanıtlaSil
  20. Başınız sağolsun. Kitapları sevince ve severek takip edince aylarca bölüm gelmemesi okuyucuyu üzüyor ister istemez. Neyse. Güzel bir bölümdü. Asena ve Erkanın bu kadar hızlı evleneceklerini düşünmemiştim. Birden nikahları kıyıldı. Ve bölümde kısa geldi diğer karakterleri de okumak isterdim. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  21. Allah rahmet eylesin.Mekanları cennet olsun.Allahım sizlere sabır versin

    YanıtlaSil
  22. Tekrar başınız sağolsun. Umarım iyisinizdir. Hikayelere yeni bölüm geldikçe hem hikayelerin devamını merakla takip ediyorduk hem de sizden haber alıyorduk. İnşallah iyisinizdir. Sizin yazdığınız hikayelerin sürükleyici olmasından dolayı devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Karakterlerin başlarına gelen yeni durumlar, yaşanılan aile sıcaklığı insanları kitabın içine çekiyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkür ederim...