Herkese merhaba arkadaşlar.
Lütfen açıklamayı atlamadan okuyun!
Uzun zaman oldu bölüm yazıp yayınlamayalı. Bayramdan beri bir çok olay atlattık maalesef. Özellikle şu son bir buçuk ayda peş peşe kayıplar verdik. Sanırım ecel bizim aileye geldiğinde peç peşe tecelli ediyor. yaklaşık beş cenaze verdik bu süre içinde. Hepsi de yakın akraba... Bazıları gezdiğimi bu yüzden bölüm yazmadığımı düşünmüş, onlara da hak veriyorum. Bu aralar üç şehir değiştirdim. Kendinize dikkat edin arkadaşlar. Ecelin ne zaman nasıl geleceğini kimse bilemez. Bu ölümlerden en çok üzen güneşten menenjit olup ölen teyzemin oğlu ve arabasıyla uçurumdan aşağıya giden dayımın oğlu oldu. ikisi de çok gençti ve birden gittiler. Güneşli havalara dikkat edin arkadaşlar, şakaya gelmiyor en yakından öğrendik. Ölüm haktır ancak zamanı ani olunca sarsıyor. Dolayısıyla peş peşe cenazeler olduğu için bir türlü fırsat bulup yazamadım. Şuanda bile ev kalabalık. maalesef iki gün önce mahallemizin büyüklerinden birini daha defin ettik. Allah Tüm ölülerimize, hepsine rahmet etsin. Bölüme geçebiliriz. Keyifli okumalar.
***
Genç
kız az önceki çıkışını hatırlayınca gerilmeye başlamıştı. Nasıl olup o sözleri
söylediğini düşünüyordu. Erkan ağaya yaşlı dediğine inanamıyordu. ‘Taş olmasan
bari,’ diye düşünürken birden kendi düşüncelerine gülmüştü. Rahmetli annesi yalan
söylersen ‘taş olursun’ diyerek onu korkuturdu. Çocukluğu annesinin tavsiyeleriyle
geçmişti. O kadar kısa zaman geçirmişlerdi ki o kısacık zamanın her bir anını
hatırlamaya çalışıyordu.
“Asena
abla!” küçük çocuğun sesiyle kendine gelirken Akın’ın okul çantasıyla kendisine
baktığını görünce gülümsemişti.
“Hazır
mısın hayatım hadi çıkalım.” Arabaya doğru ilerlerken Akın elini tutarak onu
durdurmuştu.
“Yürüyelim
mi Asena abla?” genç kız çocuğun isteğini kabul ederken çok uzak olmayan okula
gitmek için konaktan ayrılmışlardı. El ele gülerek geçtikleri sokaklardan
onları izleyen gözleri görecek durumda değillerdi. Akın oldukça neşeliydi. O neşeli
olunca Asena da neşesine ortak oluyordu. Akın zıplaya zıplaya ilerlerken onu
tanıyanlar ister istemez yanındaki genç kıza da odaklanıyordu. Genç kızın
güzelliği göze çarparken haset bakışları da üzerine çekmişti.
“Akın
biraz yavaşla dersine daha var.” Genç kız onu uyarırken Akın heyecanla şakımıştı.
“Anne
okula çabuk gidelim, seni arkadaşlarıma göstereceğim.” Asena çocuğun hitabıyla
donup kalırken kapı önlerinde oturan kadınlar çocuğun sözleriyle hızla başlarını
Asena’ya çevirmişti. Genç kız ne yapacağını şaşırmış bir durumda etrafına kısa
bir bakış atarken şimdiden çıkabilecek dedikoduları duyabiliyordu.
“Yaktın
beni Akın!” kendi kendine söylenirken çocuğun elini daha sıkı kavrayarak
adımlarını hızlandırmıştı. Yanında koşturan çocuğu bir görecek durumda değildi.
Aynı şeyi yaşamak istemiyordu. Yıllar önce namus uğruna canını almak isteyen
amcası ve kuzenlerini hatırlayınca ürperdi. Onları ölmüştü belki ancak o
psikolojiyi aşmak kolay olmamıştı. Sırf kendi korkularının üzerine gidebilmek
için psikoloji alanında uzman olmuştu. Akın’ın neden bu şekilde davrandığını
anlayabiliyordu. Ancak kabullenmek kolay değildi. Okulun kapısına gelene kadar
nefes nefese kalmıştı. Okulun avlusuna girdiklerinde üzerindeki bakışları fark
edince gerilmişti. Dedikodunun hızına yetişemiyordu. Anlaşılan onlardan önce
haber buraya kadar uçmuştu.
“Baksana
Erkana ağa sonunda evlendi mi?”
“Bunca
yıl bekar kalması bile şaşılacak şeydi. Güzel kızmış, bir yerden tanıdık gelmiyor
mu?”
“Evet
bana da tanıdık geldi. Üstelik daha şimdiden oğlan ona ‘anne’ diye sesleniyor. Erhan
ağa kardeşini düğün yapmadan mı evlendirdi.” İki kadının konuşması genç kızın
kulağına kadar gelmişti. Asena gözlerini kapatarak sakinleşmeye çalışırken Akın’ın
“Anne bak bu benin en yakın arkadaşım,” diye seslenirken Asena derin bir nefes
alarak Akın’a bakmıştı.
“Akın,
bana anne demen doğru değil. İnsanlar yanlış anlayacak. Baban duyarsa sana çok
kızar.”
“Ama
benim annem olmanı istiyorum. Babamla evlenmesen de sana anne diyebilirim değil
mi?” Asena çocuğa laf anlatamayacağını anladığında sessiz kalmıştı.
“Merhaba
teyze sen Akın’ın annesi misin?” çocuğun sorusuyla genç kız iyice gerilmişti. Ne
cevap vereceğini düşünürken yanına yanlarına yaklaşan adamla susmak zorunda
kalmıştı.
“Merhaba,
Akın’ın akrabası mısınız?” genç kız kendisine soru soran adama dönerken Akın
öne çıkarak “Günaydın öğretmenim,” diye şakımıştı. Asena kendisine elini uzatan
adama karşılık verecekken ondan önce davranan kişiyle yutkunmuştu.
“Merhaba
Önder Bey, nasılsınız?” ortama yükselen bariton sesle Asena şaşkınlıkla yanında
dikelen Erkan’a bakarken Akın heyecanla “Baba sende mi geldin?” diyerek
babasının elline sarılmıştı. Erkan’ın eli oğlunun saçlarına giderken gözleri
kısılı bir şekilde karşısında ki oğlunun öğretmenine bakıyordu. Asena’ya olan
hayran bakışlarını görmemesine olanak yoktu. Genç adam dişlerini sıkarken
kasılan çenesini gevşeterek “Bizim oğlanın durumu nasıl, derslerine çalışıyor
mu?” diye alakasız bir soru sormuştu. Oysa ki genç adam oğlunun derslere olan
ilgisini yakından takip ediyordu.
“Akın
çok zeki bir çocuk, derslerini aksatmıyor. Sadece biraz sessiz, arkadaşlarıyla
pek oynamıyor.” Akın bakışlarını kaçırırken Asena çocuğun önüne eğilerek “Arkadaşlarınla
oynamalısın hayatım. Okulda eğlenceli vakit geçirmelisin.”
“Ama
onlarla seninle eğlendiğim kadar eğlenmiyorum anne!” Asena çocuğun hitabıyla
gözlerini kapatarak Erkan’dan bir tepki beklemiş ancak geciken tepkiyle başını
kaldırarak yanlarına dikelen adama baktığında onun kendilerinden çok
karşısındaki adama delici bakışlar attığını görünce kaşlarını çatmıştı.
“Sen
sınıfa git canım, bizde işe gideceğiz. Değil mi babası!” Erkan’ın dikkatini çekmek için adama imayla
konuşurken Erkan ona bakmadan “Öyle,” diyerek kızı geçiştirmişti. Asena
gözlerini devirerek yerinde doğrulmuştu. Adamın çocuğu yalanlamaması yeni bir
dedikodu sarmalını oluştururken kadınlar kulaktan kulağa ikiliyi konuşmaya
başlamışlardı. Yan yana duran ikilinin birbirine oldukça yakışması dedikoduyu
daha da alevlendirmişti. Kimisi Erkan ağalarının yeni karısının güzelliğini
konuşurken diğeri de adamın beklemekle ne kadar doğru yaptığını düşünüyordu. Üstelik
kasabada diğer ağaların, Erhan ağasının bekar kardeşiyle kızlarını evlendirmek
istediği dedikodusunun üzerine bu haber ortalığı kavuracaktı. Erkan ile
evlenmek isteyen kızlar hayal kırıklığına uğrayacağı için bazı kadınlar oldukça
keyifliydi.
“Hadi
gidelim,” Erkan genç kızın kolunu tutarak onu arabasına yönlendirirken Asena sinirden
dişlerini sıkmaya başladı. Kalabalığın meraklı bakışları arasında genç adamın
açtığı kapıdan arabaya binerken öfkesini sakinleştirmeye çalışıyordu.
“Yeri
değil Asena, sabret,” kendi kendine sakinleşmeye çalışırken Erkan’ın arabaya
binmesiyle hızla ona dönmüştü. Genç adam arabayı çalıştırıp okulun önünden
ayrılırken biraz uzaklaştıkları anda genç kız sert bir şekilde adamın koluna vurmuştu.
“Az
önce olan da neydi öyle?” öfkeyle çıkışan genç kız adamın ara sokağa arabayı
park etmesiyle çakmak çakmak olan gözlerini adama çevirmişti. Erkan tek kaşını yukarıya
kaldırarak genç kıza bakmaya başlamıştı.
“Bir
şey mi oldu?”
“Beni
delirtme Erkan ağa, oğlun herkesin içinde bana ‘anne’ diye seslendi, sen de
sessiz kalarak ona çanak tuttun!” diye öfkeyle çıkışırken Erkan umursamaz bir
şekilde geriye yaslanarak kıza alaycı bir şekilde bakmaya devam etmişti. Onun rahatlığı
genç kızı daha da çıldırtıyordu.
“Ne
oldu küçük hanım, yaşlı biriyle anılmak zorunuza mı gitti?” Asena adamın
sözleriyle şaşkına dönmüştü. Karşısında ki adam o kadar gamsızdı ki Asena ne
tepki vereceğini şaşırmıştı.
“Bu
işi temizleyeceksin Erkan ağa, yoksa fena olur!”
“Olur,
yarın gider nikah kıyarız.” Erkan son sözünü söyleyerek arabayı çalıştırırken
yanında donmuş bir şekilde kana kıza bakmamaya çalışıyordu. Adamın aklından
geçenlerden bir haber öylece şaşkınlıkla arabayı süren adama bakarken arabanın
sert bir şekilde durmasıyla yerinde sarsılmıştı. Genç kız önüne dönerken
karşılarında duran kadını görünce kaşları iyice çatılmıştı. Öfkeli iki göz
birbirine meydan okurken direksiyondaki adam arabadan inerek öfkeyle
bağırmıştı.
“Ne
yaptığını sanıyorsun sen?”
“Bunun
için mi beni boşadın? Bu kadın için mi benden boşandın?” Menekşe duyduğu dedikoduyla
adeta çılgına dönmüştü. Erkan’ın bir zamanlar hiç sevmediği Asena ile evlenme
mevzusu onu deliye çevirmişti.
“Saçmalama,
senden neden boşandığımı gayet iyi biliyorsun?”
“Basit
bir dayak… Dayısı dövdü diye cezayı bana kestin!” kadın sesini daha da
arttırırken Erkan dayanamayarak sertçe kolunu tutmuştu.
“Senin
basit dayak dediğin benim oğlumun canını alıyordu. Sen ne anlatıyorsun? Beni
daha fazla sinirlendirmeden geldiğin yere dön.”
“Oğlumu
alacağım Erkan, sana bırakmayacağım?”
“Öyle
mi, dene bakalım. Kardeşini öldürmediysem oğlum babasız kalmasın diye ama
yaparım Menekşe, inan gözümü kırpmam Akın’a yaklaştığınız anda sülaleni silerim
bu topraklardan.” Menekşe’nin gözleri korkuyla açılırken birkaç yıl önce Erkan’ın
elinden zorla aldıkları erkek kardeşi aklına gelmişti. Eğer Erhan ağa olmasaydı
Erkan kardeşini çoktan öldürüştü.
“Oğlum
o kadına anne diyormuş!” Menekşe gözleri alev almış bir şekilde arabadan
inmeyen Asena’ya bakarken Erkan’ın bakışları da ona dönmüştü. Eliyle genç kızı işaret ederek “Oğlun kendine
anne olarak onu seçti. Hem de o hiçbir şey yapmamasına rağmen.” Genç adam eski
karısına daha da yaklaşarak sadece onun duyacağı şekilde konuşmasına devam
etmişti.
“Oğlun
seni hiç aramıyor. O kadar nefret ettirdin ki kendinden başka bir kadına anne
demek çok kolay oldu onun için. Şimdi uzaktan oğlumun ne kadar mutlu bir çocuk
olarak büyüyeceğini izle.” Geri çekilirken Menekşe’nin gözleri yaşla dolmuştu.
“Bana
bunu yapamazsın.”
“Ben
yapmadım, kendin yaptın. Sen oğlumun annesi olmayı hak etmiyorsun. Akın gibi
bir çocuğun annesi olmayı hak etmiyorsun.”
“Erkan!”
genç adam arabaya dönerken kadının seslenmesiyle ona bakmıştı. Devam etmesini
beklemeden kendisi kadına karşılık vermişti.
“Tebrik
ederim. Umarım yeni yuvanda aynı hataları yapmazsın.” Erkan o kadar soğuk bir
şekilde konuşmuştu ki iki kadının da bedeni buz kesmişti. Arabaya binerek
direksiyonu çevirdiğinde geride bıraktığı kadına aynadan bakma tenezzülünde
bile bulunmamıştı. Araba son sürat konağa doğru ilerlerken ikisi de sessizdi.
Asena’nın sinirinin yerini dingin bir hal almıştı. Genç kız ne düşüneceğini
bilmiyordu.
“Evleniyor
mu?” genç kız nasıl bu soruyu sormuştu bilmiyordu.
“Geç
bile kaldı. İki yıl önce evlenmesini bekliyordum.” Asena şaşkınlıkla arabayı
süren adama bakarken gözleri adamın direksiyonda ki ellerine takılmıştı. Hiçbir
gerginlik belirtisi yoktu. Bu durum onu şaşırtmıştı. Erkan’ın eski karısına
zamanında ne kadar aşık olduğunu o da duymuştu. Şimdi bu kadar umursamaz davranması
genç kıza garip gelmişti.
“Demek
ki aşk diye bir şey yokmuş.” Aklından geçirdiği düşünceyi sesli dile getirirken
Erkan duyduğu ile arabayı durdurup genç kıza bakmıştı.
“Aşk
her şey değildir. Öyle anlar olur ki aşk dediğin şeyin boş bir kabuk olduğunu
anlarsın.”
“Sen
ona aşıktın, aileni karşına alıp evlendin.” Erkan kızın sözleriyle hafif
gülümsemişti. Öyle ki bu küçük gülümseme bile kadının içini yakmıştı. Bakışlarını
kaçırarak önüne dönen genç kız adamın “Doğru, değmeyecek biri için ailemi
üzdüm. Kimi seçersem seçeyim ailem her zaman yanımda olacaktı biliyordum ama
annemin ilk zamanlardaki nasihatlerine kulak tıkadım. O haklıydı, her zaman da
haklı çıkmıştı.”
“Çok
şanslısınız, Sevim anne gibi bir anneniz var. O kadının elinde büyümeyi çok
isterdim. Annem ben çok küçükken öldü, onu hatırlamıyorum. Eminim bu sözlerime
kırılmazdı.” Erkan genç kız için üzülse de belli etmemeye çalışmıştı.
“Öyle,
annem bir tanedir benim. Onun için her şeyi yaparım. Hani aşk yoktur dedin ya,
asıl aşk anne sevgisidir. Anneye olan sevgi hiçbir kadına duyulamazmış onu öğrendim.”
Asena adamın sözlerine yutkunurken başını dışarıya çevirerek dolan gözlerini
saklamaya çalışmıştı. O anne sevgisini unutalı çok olmuştu.
Konağın
avlusundan içeriye girdiklerinde merdivenin dibinde onları bekleyen kalabalığı
gördüklerinde ikisi de şaşkındı. Önde annesi ve babası oldukça sinirli bir
şekilde genç adama bakarken arkada duran kardeşlerinin ifadesinden gülmemek
için kendilerini tuttukları anlaşılıyordu. Arabadan inen ikili onlara doğru
ilelerken Sevim hanımın sert sesi avluda yankılanmıştı.
“İmam
geldi mi?” kapıda duran Adem hızla kadını onaylarken Hikmet Bey Erkan’a dönerek
“Duyduklarımız doğru mu?” diye sormuştu. Erkan şaşkın bir şekilde ailesine
bakarken bu kalabalığın nedeninin birine bir şey olmuş olabileceğini düşünmeden
edememişti.
“Birine
bir şey mi oldu, neden toplandınız?”
“Sevim
anne ne oldu?” Asena da endişelenmişti. Çisil ikiliye imayla bakarak “Evlenmişsiniz,
bizim neden haberimiz olmadı eltim? Çok darıldım!” Çisil ortama pimi çekilmiş
bomba bırakırken Erkan gözleri büyüyerek annesine bakmıştı.
“Anne
yok öyle bir şey kim uydurdu bu yalanı?”
“Ben
anlamam, sabahtan beri tebrik telefonları alıyorum. Nikaha davet etmediğimiz
için bana darılmışlar.” Asena ve Erkan şaşkınlıkla birbirine bakarken
kıkırdayan Azra “Tebrik ederim abi, umarım mutlu olursunuz.” Dedi.
“Saçmalama
Azra, ne evlenmesi?”
“Ben
anlamam bu iş temizlenecek.” Sevim hanımın telefonu çalarken sinirle telefona
cevap vermişti. Telefonu hoparlöre alırken karşıdan kız kardeşi Naz’ın sesi
yankılanmıştı.
“Annecim,
abim evlenmiş neden benim haberim yok. Hem o Asena’nın da alacağı olsun, hiç
bahsetmedi. Kasabada herkes gelinimizin güzelliğinden bahsediyor. Ay çok
heyecanlı!”
“Başlarım
böyle işe, ne evliliği. Hem kime ne benim karımın güzelliğinden adamı deli
etmeyin!” Erkan’ın ani çıkışı ile herkes şaşkına dönerken Asena ve diğerlerini
asıl şaşkına çeviren genç kıza ‘karım’ diye hitap etmesi olmuştu.
“Kızım
sen sabah benim oğlanı yaşlı bulmamış mıydın ne ara evlendiniz?”
“Anne
ne diyorsun sen?”
“Sen
sus, gül gibi kızı nasıl kandırdın? İmam geldi hemen nikahınız kıyılacak.”
Asena olayların hızına yetişemiyordu. Konuşmak istiyor ancak ağzından tek
kelime çıkmıyordu.
“Hikmet
ağam hayırlı olsun,” imamın ortama girmesiyle Çisem ve Azra genç kızın koluna
girerek hadi seni hazırlayalım. Abdest al da nikahınız kıyılsın.” Azra’nın
sözleriyle kendine gelen genç kız yerinde durmuştu.
“Siz
ne diyorsunuz ne nikahı? Ben kimseyle evlenmiyorum!” Çisem ve Azra birbirine
bakarken hızla genç kızı yan taraftaki odaya sokmuşlardı.
“Asena
neredeydin? Telefonuna neden bakmıyorsun?” Efsun’un çıkışmasıyla bakışlar ona
dönmüştü. Efsun hamile olduğu için odasında dinleniyordu. Kocası olanları ona
anlattığında şok olmuş hemen en yakın arkadaşını aramaya başlamıştı. Cevap alamadıkça
gerilen genç kadın kocasını da darlamadan duramamıştı.
“Baldız
ne zamandır sana ulaşmaya çalışıyoruz. Karın az kalsın senin yüzünden
doğuracaktı.”
“Abartmıyor
musunuz? Akın’ın arkadaşlarına karşı ettiği bir kelime neden bu raddeye geldi
anlamadım.” Asena üzgün bir şekilde arkadaşına bakarken Efsun odadaki diğerlerine
bakarak “Bizi yalnız bırakabilir misiniz?” dedi. Azra be Ali genç kadını hemen
onaylarken ikili hemen odadan çıkmışlardı. Çisem ise sırtını duvara vererek iki
arkadaşa bakıyordu.
“Çisem
abla?”
“Ben
Hanım ağayım benden saklınız olamaz.” Çisem’in sözlerine gülen Efsun başını iki
yana sallamıştı.
“Neden
buna izin verdin Asena?” genç kız arkadaşının sorusuyla yutkunmuştu. Çisem
sessizce iki arkadaşı dinliyordu.
“Neden
bahsettiğini anlamıyorum?”
“Anladığına
eminim Asena? Sen akıllı bir kızsın. Seninle yıllarım geçti. O diplomaları sana
boşuna vermediler. En kötü durumda bile çara düşünen sen nasıl oldu da bu
dedikodulara göz yumdun?” Efsun’un sorusuyla genç kız bakışlarını kaçırırken Çisem
şaşkınlıkla yerinde doğrulmuştu.
“Sen
bilerek mi dedikodu çıkmasına izin verdin?”
“Saçmalama
Çisem abla ne alakası var. Boş bulundum sadece, bir an olayın farkına varamadım.”
“Sen…”
“Akın
bana anne dedi! O kadar içtendi ki bir an gerçekten annesi olduğumu düşündüm.”
Efsun yutkunarak arkadaşına bakarken iki arkadaşın en derin yarasının anne
acısı olduğunu biliyordu. Efsun da Asena da anne sevgisi tatmamıştı. Genç kadın
arkadaşını anlayabiliyordu.
Genç
kadın kızı Selcan’ı kucağına aldığında oldukça duygulanmıştı. Kızı ona ilk anne
dediğinde ise anne sevgisini içine kadar hissetmişti. Bazen annesi yaşasaydı
kendisinin kızına olan sevgisi gibi bir sevgi tadıp tadamayacağını düşünüp
duruyordu. Şimdi Akın da onlar gibiydi. Anne sevgisi görmek isteyen çocuk bunu
Asena’da arıyordu.
“Akın
sana anne dediği için mi oldu bu olaylar?” Asena başını sallarken Efsun
kaşlarını çatarak “Erkan abi ne dedi?” diye sordu.
“O
gereksiz sessiz kalarak çocuğu onayladı resmen. Aklınca sabahki sözlerimin
intikamını alıyor.” Asena sinirlenirken Efsun gülerek başını iki yana salladı.
“Sende
fena çıkıştın ama… Erkan abime yaşlı dedin!”
“Yaşlı
değil mi? Daha kırkında ama içi geçmiş gibi dolanıyor ortada. Onun yaşındaki
adamlar kırk tane sevgili değişiyor.”
“Pes!”
Çisem şaşkınlıkla genç kıza çıkışırken Asena omzunu silkmişti. Çisem kızın
tavrına gülmüştü.
“Erkan
düzgün olduğu için mi ona yaşlı dedin? Adam evden işe, işten eve gidiyor. Kimsenin
kızına yan gözle bakmıyor. Sadakati parmak ısırtır ve sen sevgilisi olmuyor
diye ona yaşlı mı dedin? Bence sen kafayı yemişsin.” Çisem kızı azarlarken
Efsun da onu onaylamıştı.
“Çisem
abla haklı, Erkan abi adam gibi adam. Yaşadıklarından sonra sakin kalmak
herkesin harcı değil. Selcan’a biri dokunsa dokunanı öldürürüm. Onunla evlenecek
kadın çok şanslı olacak. Çoğu ağa gibi kadın peşinde koşmuyor. Sadık!” Asena
onların doğru söylediğini biliyordu. Ama kendine yediremiyordu.
“Kızlar
hadi daha ne kadar bekleyeceğiz. İmam başka nikaha gidecek.”
“Siz
ciddi misiniz? Bir yanlış anlaşılma yüzünden onunla evlenmem mi gerekiyor?”
Asena şaşkınlıkla sorarken Çisem ve Efsun birbirine bakmıştı.
“İstemezsen
evlenmeyebilirsin? Zamanında seni nasıl buradan gönderdiysek yine
gönderebiliriz. Kimse seni bulamaz. Bugün çıkan dedikodulardan sonra sanırım
Urfa’da kalamazsın. Malum adının anıldığı kişi aşiret liderinin kardeşi. Erkan’a
bir şey olmaz ama sen bir kadın olarak zor zamanlar geçirirsin.” Asena onların
neden bahsettiğini elbette biliyordu ancak itiraz edecek sözler bir türlü
ağzından çıkmıyordu. Kapı açılıp içeri Sevim Hanım girdiğinde kimseden ses
çıkmamıştı.
“Hadi
banyoya, abdestini al imam daha fazla bekleyemez.”
“Sevim
anne…”
“Bak
ne güzel dedin, ‘anne’ diye… Şimdi annenin sözünü dinle. Ya bu nikâh şimdi
kıyılır ya da kıyılır. Başka yolu yok.” Çisem yaşlı kadının kararlılığı
karşısında şaşkındı. İlk kez onu bu kadar ciddi görüyordu.
“Anne
emin misin?” Çisem araya girerken Sevim Hanım genç kadına bakarak Asena’nın
koluna girmiş onu odasına götürmüştü. Genç kız hayal alemi içinde hazırlanırken
ne ara kendisini Erkan’la birlikte imamın karşısında oturduğunu anlamamıştı. İmamın
‘kabul ettin mi?’ sorusunu duyduğunda bakışları kendilerine şahitlik yapan
Hikmet bey ve Erhan’a kaymıştı. Yaşlı adam minnetle gözlerine bakıyordu. Yanında
oturan adamsa oldukça sessizdi. Genç kız yaşlı adamın gözlerine bakarak üç kez eş
olmayı kabul ederken hayal aleminde imamın karı koca ilanıyla çıkmıştı. Gözleri
sonuna kadar açılırken taze kocası genç kızın kulağına eğilerek “Sabah yaşlı bulduğun
adamla evlendin, nasıl hissediyorsun?” diye sorduğunda Asena ters bir şekilde
genç adama bakmıştı. Onun bu kadar rahat olmasına inanamıyordu.
“Erhan
ağa dini nikahı kıydık ama hükümet nikahını geciktirmeyin.”
“Sen
tasalanmayasın hocam, birkaç güne resmi nikahta kıyılacak.” Asena konuşan adama
bakarken yerinden kalkarak Sevim hanımın elini öpmüştü. Hikmet beyin elini
öperken yaşlı kadının Erkan’a “Sen artık bu konakta kalmayacaksın, bağ evine
git!” dediğini duymuştu.
“Anne
ne diyorsun, neden gidiyorum?”
“Sana
zaten kızgınım, ne diyorsam onu yap. Kızın adını çıkardın. Düğün olana kadar bu
konakta kalamazsın. Hadi yürü…” Erhan kardeşinin şaşkın ifadesine gülerken
annesini onaylamıştı.
“Annem
haklı, millet konuşuyor. Asena’nın iyiliği için konaktan gideceksin. Kızının adını
daha fazla çıkarma.”
“Kafayı
mı yediniz, az önce nikahlandık biz.”
“Ne
olmuş? Annem haklı, hadi naş diğer konağa.” Asena genç adama çıkışırken
kardeşler gülerken Erkan gözlerini kısarak taze karısına bakmıştı. Olay sıcağında
olduğu için henüz tam idrak edemiyorlardı ancak onlar evlenmişti. Hem de tüm
ailenin gözünün önünde…
O
artık bir Günay’dı… Erkan ağanın karısı, Asena Günay! Belki resmiyette değildi
ancak en yüce makamda o bir Günay olmuştu!
Bölüm hakkında yorum yaparsanız sevinirim. Teşekkür ederim.

Başinız sagolsun her zaman ki gibi cok guzel olmuş emeğine sağlık
YanıtlaSilAcı kayiplariniz için çok üzgünüm teselli etmek ve aileyi bir aradaki tutmak adına kendi acınızı yaşayamadiginizi düşünüyorum. Mekanları cennet olsun rabbim acılı ailele fertlerine ve size sabır metanet versin yazarım sevgiler🙏🏻❤️😔
YanıtlaSilBaşınız sağ olsun Rabbim sabır versin. Bölüm çok güzeldi emeğine yüreğine sağlık yazarim
YanıtlaSilAllah sabırlar versin mekanları cennet olsun inşallah
YanıtlaSilEmeğine yüreğine sağlık özlemişim Günay ları güldüm yaaa bunlar çok farklı olacak gibi aferin Akın a babasına eş buldu 😂😂
YanıtlaSilBaşınız sağolsun elinize sağlık güzel bir bölüm olmuş
YanıtlaSilKayıplarınız için Allah rahmet eylesin, sabırlar diliyorum.
YanıtlaSilBaşınız sağolsun guzel bir bölümdü özlemişiz günay ailesini
YanıtlaSilÖncelikle başınız sağolsun Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah her zamanki gibi çek güzel olmuş eline emeğine yüreğine sağlık
YanıtlaSilBaşınız sağ olsun çok üzüldüm Rabbım sabır versin bölüm çok iyi geldi Asena ve erkan evlenmesi iyi oldu
YanıtlaSilBaşınız sağolsun rabbim sabır versin mekanları cennet olsun 😔😔emeğine sağlık 😔
YanıtlaSilAllah sabır versin çok acı yakınını kaybetmek, hikayeyi okurken yaşadığım bu sıkıntılı dünyada kısa bir sürede olsa çıkıyor olmak harika kahkahalar la okudum, çok teşekkür ederim sana ❤️
YanıtlaSilBaşınız sağ olsun.Allah rahmet etsin. Bölüm güzeldi hele asenanın sonunda erkanı naşlaması emeğine sağlıklı
YanıtlaSilRabbim sabır versin kalemine sağlık
YanıtlaSilRabbim mekanlarını cennet eylesin, sizlerede sabırlar versin, ellerine yüreğine sağlık çok keyifli bir bölüm oldu ,birbirlerine de çok yakıştılar
YanıtlaSilBaşınız sağ olsun bölüm çok güzel olmuş emeğine sağlık
YanıtlaSilBaşınız sağ olsun. Rabbim mekanlarını cennet eylesin. Sizlere ve ailelerine sabır ve metanet versin.
YanıtlaSilAkın sonunda istediği anneye kavuştu. Eh Erkan ağa ve Asena için tatlı aşmalı evlilik başladı 😄 asena ve akın ikilisi erkanı delirtir ben de kız çocuk istiyorum demeye başlarsa şaşırmam.
Başınız sağolsun sizlere de dayanma gücü versin Rabbım inşallah. Bölüm çok güzeldi ellerine emeğine sağlık
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.
YanıtlaSilBaşınız sağolsun. Kitapları sevince ve severek takip edince aylarca bölüm gelmemesi okuyucuyu üzüyor ister istemez. Neyse. Güzel bir bölümdü. Asena ve Erkanın bu kadar hızlı evleneceklerini düşünmemiştim. Birden nikahları kıyıldı. Ve bölümde kısa geldi diğer karakterleri de okumak isterdim. Elinize sağlık
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin.Mekanları cennet olsun.Allahım sizlere sabır versin
YanıtlaSilTekrar başınız sağolsun. Umarım iyisinizdir. Hikayelere yeni bölüm geldikçe hem hikayelerin devamını merakla takip ediyorduk hem de sizden haber alıyorduk. İnşallah iyisinizdir. Sizin yazdığınız hikayelerin sürükleyici olmasından dolayı devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Karakterlerin başlarına gelen yeni durumlar, yaşanılan aile sıcaklığı insanları kitabın içine çekiyor.
YanıtlaSil