Sevgiye Susamış Kalpler 77. Bölüm

 Umarım bölümü seversiniz, keyifli okumalar arkadaşlar...



***

“Sevim anne bunlar çok güzelmiş, daha var mı?” Çisil’in sorusuyla bakışlar ona dönerken genç kadın dudaklarının arasındaki salatalık turşusuyla kendisine hayretle bakan kişilere dönmüştü.

“Neden bana öyle bakıyorsunuz?” Sevim hanım gelinine anlayışla bakarken gülümseyerek “Sen yemene devam et kızım, Zeynep kızıma turşu getir,” diye çalışan kıza seslenmişti. Asaf karısına gözleri büyüyerek bakarken Efsun daha fazla dayanamayarak elini sertçe masaya vurmuştu.

“Şuanda tek derdiniz turşu mu? Sevim hanım az önce oğlunuzun söylediklerini duymadınız mı?” Sevim hanım Efsun’a döndüğünde dudaklarındaki gülümseme silinmemişti.

“Duymaz olur muyum kızım, biri gitti kaldı iki… Ah çok mutlu oldum evlatlarım, en yakın zamanda düğünü de yaparız.”

“Anne sen ne diyorsun?” Ali şaşkınlıkla annesine bakarken Efsun kaşlarını çatarak genç adama bakmıştı.

“Ne zoruna mı gitti?” Ali bu kez şaşkın gözlerini Efsun’a çevirmişti. Efsun ağzından çıkan sözleri fark edince eliyle alnına vurarak “Sonunda bana da kafayı yedirdiniz. Şimdi boşanma işiyle uğraşamam. Görevden dönünce hallederiz.” Genç kız hızlı bir şekilde yemek salonundan çıkarken arkasından bakanları nasıl bir şoka soktuğunun farkında değildi. Azra nişanlısı Engin’e yaklaşarak “Senin haberin var mıydı?” diye sordu.

“Bana konağın tapusu için şahit olmam söylendi, onları evlendirdiğini bilmiyordum.” Genç adamın sözleriyle gözleri büyüyen Azra küçük kardeşine dönerek sevinçle şakımıştı.

“Ay sonunda seni de evlendirdik. Çok sevindim hayatım, Allah mutlu etsin.”

“Abla sen iyi misin, kadın beni boşayacağını söyledi.”

“Sende onu ikna etmek için elinden geleni yap. Abim sana bir yol açtı sende o yolun kapanmasına izin verme. Hadi görelim seni,” diyen Azra Engin’e bakarak kıkırdamıştı.

“Erhan abin çok fena, hiç aklıma gelmezdi beni de planlarına alet edeceği.”

“Sen dememiş miydin Efsun benim kardeşim diye, abisi olarak seni de şahit tutmuş işte. Daha ne itiyorsun?”

“Kardeşimin mutlu olmasını. Mutluluğu Efsun kadar hak eden birini daha tanımıyorum Azra, kardeşim mutlu olmalı.”

Aile üyeleri yemekte yaşadıkları şaşkınlıkla birbirine bakarken ortama yine Çisil’in sesi yankılanmıştı.

“Ay ne abarttınız sizde. Bu ikisi birbirini sevmiyor mu? Eniştem kavuşturdu işte, bırakın nasıl biliyorsa öyle yapsınlar. Sende bu saatten sonra karının seni boşanmasına izin verirsen bırak gitsin. Sevgin gerçek değildir o zaman…”

“Öyle mi karıcım?” Asaf araya girerken Çisil ona pas vermeden annesine dönmüştü.

“Anne ben doymadım,” dediğinde kızlardan bir hayret nidası dökülmüştü. Selcan hala bilmiş gözlerle genç kadını süzerken konuşacağı sırada Sevim Hanım atılarak onu durdurmuştu.

“Kaç gündür doğru düzgün bir şey yemedin, acıkman normal kızım. Sen istersen ablanın yanına çık ben ikinizde daha besleyici yiyecek göndereyim.”

“Tamam anne,” Çisil küçük kız çocuğu gibi hemen yerinden kalkarak kimseye bir şey söylemeden odadan çıkmıştı. Asaf ve diğerleri genç kadının arkasından bakarken Ali dayanamayarak abisine çıkıştı.

“Yengemin ayarlarını bozdun abi, ben eski yengemi görmek istiyorum artık.” Asaf da eski karısını istiyordu. Bugün gelecek sürprizden sonra Çisil’in eski haline dönmesini umuyordu.

***

Genç kız odasına girdiğinde sırtını kapıya yaslayarak deli gibi atan kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu. Olanları düşündükçe bir yandan dehşete düşerken diğer yandan da genç adamın itiraz edeceğini düşünerek geriliyordu. Başını iki yana sallayarak sırtını verdiği kapıdan ayrılıp odasında dolanmaya başladı. Konağa geldiğinden beri ona verilen odaya sadece yatmak için girmişti. Etrafa bakındığında ilk kez odanın büyüklüğünü sorguluyordu. Sahi bu odayı neden ona vermişlerdi ki? Kaşları çatılırken etrafı daha fazla incelemeye başlamıştı. Çift kanatlı uzun pencereler, taş duvarları kaplayan nadide resimler ve özel yapım olduğu belli olan mobilyalar. Bu oda onun için fazla lükstü. Düşüncelerinin farkına varınca silkelenerek kendine gelmeye çalıştı. Şu anda daha önemli sorunları düşünmek gibi…

Mesela Ali bu nikahın kıyılacağını biliyor muydu?

‘O kadar şaşkındı ki bilmesine olanak yok. Eğer bilseydi şaşkınlığı gerçekçi olmazdı.’

Belki de iyi rol yapıyordur!

‘Saçmalama Efsun, senden iyi profil okuyan var mı ekipte? İyice paranoyak oldun,’ kendi kendine sorup cevaplarken sıkıntıyla ellerini saçlarına daldırmıştı. Güzelim saçları parmaklarının arasında can çekişirken öfkeyle kendini yatağın üzerine attı.

“Madem evlendik, o zaman boşanma yok. Beyefendi bana katlanacak!” kendi sözleri kulağına çalındığında hızla yattığı yerde doğrularak oturur pozisyona geçmişti.

‘Boşanmak isterse ne yapabilirsin ki?’

“Parçalarım küçük beyi, öyle kolay değil Efsun’u kandırarak evlenip sonra boşamak. Kırarım bacaklarını!”

“Kır evladım bende sana yardım ederim!” Efsun duyduğu sesle hızla başını kapıda kendisine imayla bakan kadına çevirmişti. Genç kız utançla gözlerini kapatırken “Ne zamandır oradasınız?” diye sordu kapıda kendisine gülümseyerek bakan Sevim hanıma. Yaşlı kadın endişelenerek kızın peşinden gittiğinde onun odasında kendi kendine konuşup sinirlendiğini görünce kapıda durup bir süre Efsun’u izlemişti. Genç kızın çelişkileri hoşuna giderken son sözleri duyduğunda dayanamayarak araya girmişti.

“Ben özür dilerim Sevim Hanım, böyle…” yaşlı kadın Efsun’un yanına giderek genç kızı sıkıca göğsüne çekip sarılmıştı. Ayaktaki kadın beline dolanan kollarla derin bir soluk alırken genç kızın başının üzerine dudaklarını bastırarak “Sende benim bir kızımsın artık. Korkma, her zaman arkanda olacağım. Oğlum seni üzmeyecek, üzerse karşısında beni bulur.”

“Ama…”

“Erhan bir şeyleri kendi yöntemiyle halletmeyi sever Efsun. Eğer ikinizin sevgisini fark etmeseydi asla bu ii yapmazdı. Biliyorum ki Erhan bu nikahı ayarlamasaydı ne sen ne de Ali bir adım atmayacaktınız. İkinizde haddinden fazla gururlusunuz kızım. Fazla gurur yapmak sevdiğini kaybetmene neden olur. Birbirinizi kaybetmeyin!” Efsun ilk kez hissettiği anne sıcaklığıyla gözlerinin dolduğunu hissediyordu. O ağlamazdı ki…

Sevim hanım geri çekilerek genç kızın yüzünü avuçlarının arasına almıştı. Yaşlı kadın o öyle samimi ve içten bakıyordu ki Efsun boğazına bir yumrunun takıldığını hissetti.

“Ailemize yeniden hoş geldin kızım, Allah her zaman yüzünüzü güldürsün,” dedi. Efsun utanarak bakışlarını kaçırırken ne söyleyeceğini bilememişti. Elinden gelen tek şey içinden kadının duasına ‘amin’ demekti. Ellerini kadının ellerinin üzerine koyarak aşağı indirmiş, sağ elini tutarak üzerini öpüp alnına koymuştu. Sessizdi genç kız. Sessiz ama gözleriyle konuşuyordu. Sevim hanım genç kızın başını okşayarak odadan çıkıp giderken Efsun yutkunarak “Sevmeseydim bile sırf sen annem ol diye oğlunla evlenirdim.”  Yüzünde oluşan buruk gülümsemeyle kendisini yeniden yatağın üzerine bırakmıştı. Öncelik operasyon olmalıydı, nasılsa evliliğini düşünecek uzun zamanı olacaktı.

****

Genç kadın elindeki kitabı kenara bırakarak sıkıntıyla nefesini dışarıya verişti. Sıkıntıdan patlamak üzereydi. Kocası yataktan çıkmasına izin vermiyordu ve bu durum iyice canını sıkmaya başlamıştı. Üstelik çocukları da çok uzun göremiyordu.

“Çocuklarımı özledim,” diye hayıflanırken odasının kapısı açılarak elinde meyve suyuyla bir adet Erhan ağa teşrif etmişti. Yüzünü asarak başını diğer tarafa çevirdiğinde Erhan gülümseyerek karısının kendisini görmesi için önüne geçmişti. Çisem bu kez başını diğer tarafa çevirdiğinde Erhan gülerek konuştu.

“Ne o hanım ağam bana küstü mü?”

“Konuşma benimle, beni tıktın bu odaya kendin fıldır fıldır dolaşıyorsun.”

“Ama Hanım ağam, biliyorsun doktor dinlenmeni söyledi.”

“Yorulmuyorum ki dinleneyim. Çocuklarımı bile göremez oldum. Stresten bu çocuğu erken doğurayım mı istiyorsun?”

“Allah korusun hayatım. Oğlum ne kadar kalması gerekiyorsa o kadar kalsın içeride. Size bir şey olursa ben ne yaparım. Hem Serdar da aynı şeyi söylemedi mi? Yataktan çıkmayacaksın.”

“İlla odamda mı yatmalıyım. Hastaneden çıktığımdan beri insan yüzü görmedim. Kimsenin aklına da gelmiyorum, annem ve Çisil dışında kimse beni görmeye gelmiyor. Ben annemi özledim,” diyen kadın birden ağlamaya başladığında Erhan elindeki bardağı komodinin üzerine koyarak hızla karısına sarılmıştı.

“Ağlama hayatım, söz biraz daha iyi olunca doktora ayağa kalkıp kalkamayacağını soracağım.”

“Söz verdin bak, en fazla iki gün daha bu yatakta hapis yatarım.”

“Tamam dedim ya… Hadi sen şunu iç sonra çocukları buraya getireceğim.” Genç kadın meyve suyunu içerken Erhan aşkla karısına bakıyordu. Hala Çisem ile şu hallerine inanamıyordu. Bu yola çıktığında aradığı aşk ya da gerçek bir eş değildi. Onun istediği kızına bir anne, aşiretin ağzını susturacak bir eşti.

“Seni seviyorum biliyorsun değil mi?” Çisem gelen itirafla duraksamıştı.

“Nereden çıktı bu? Yoksa bir kabahat mi işledin?” Erhan karısının kaş çatarak sorduğu soruyla kahkahasını engelleyememişti.

“Şuna bak, karıma onu sevdiğimi bile söyleyemiyorum. Hemen şüpheleniyorsun,” dediğinde Çisem yüzünü asarak kucağında bağladığı ellerine bakmıştı.

“Ne bileyim sen sözlerle sevdiğini belli etmezsin. Alışkın değilim,” dedi. Erhan yatağa oturarak sırtını karısı gibi yatak balığına yaslayıp genç kadını göğsüne çekmişti.

“Bu sözleri her zaman söylemediğimi biliyorum Çisem, sadece bilmeni istiyorum. Hissetmeni… Sana olan bağlılığımı, sevgimi görmeni istiyorum. Senin için, çocuklarım için yapamayacağım şey yok. Bunu sakın aklından çıkarma tamam mı?”

“Sende aklından çıkarma o zaman. Sana olan sevgimi, çocuklara olan sevgimi sakın unutma. Sizler benim hayatımsınız. İleride ne olur bilmiyorum ama çocuklarım ve sen her zaman benim önceliğim olacaksınız.” Genç kadın başını iyice kocasının göğsüne yaslarken odanın kapısı açılarak içeriye söylene söylene Çisil girmişti.

“Ay çok özür dilerim. Enişte sen aşağıda değil miydin?” genç kadın arkasını dönerek söylenmesine devam ederken genç adam gülerek yerinden kalkmıştı.

“Yine kim kızdırdı seni baldız?” Çisil adamın sesini yakından duyunca arkasını dönerek kaşları çatılı bir şekilde genç adama bakmıştı.

“Senin o ruhsuz kardeşin beni deli ediyor. Neyse sen neden buradasın ki?”

“Nerede olayım Çisil, burası benim odam. Odama kapıyı çalmadan sen girdin.”

“Bende akıl mı kaldı. Neyse gediğime göre sen gidebilirsin.” Genç kadın adamı odasından kovarken Çisem sessizce onları dinliyordu. Anlaşılan kız kardeşi yine esereklenmişti. Erhan sorarcasına karısına bakarken genç kadın çıkması için başını sallamıştı.

“Şu hale bak, karımla iki dakika yalnız kalamıyorum. Çok yorma ablanı Çisil, biliyorsun dinlenmesi gerek.” Çisil genç adamı onaylarken Erhan’ın odadan çıkmasıyla kendisini ablasının yanına atmıştı.

“Çisil daha dikkatli davranmalısın, bebeğini düşün.” Genç kadının bir eli karnına giderken derin bir nefes almıştı.

“Bugün ilk kez aş erdim abla, kahvaltıda koca bir tabak turşu yedim ve kocam olacak adam bunu fark etmedi bile.”

“Saçmalama Çisil, Asaf elbette farkındadır ancak tepkinden korkmuştur. Hem ne zaman söyleyeceksin bebeği?”

“Şimdi değil. Sevim anne anladı hamile olduğumu.” Çisem gülerek hayıflanan kardeşine bakmıştı. Uzanarak elini kardeşinin karnına koyarken iç çekerek “Hala anne olacağına inanamıyorum Çisil. Senin şu anda kocanın desteğine ihtiyacın var. Böyle yapma. Fark etmedim sanıyorsun ama eskisi gibi davranmıyorsun. Kabuğuna çekildin, kocana ceza verirken kendine de veriyorsun.”

“Kimseye ceza verdiğim yok. İçimden gelmiyor sadece…” Çisem kardeşinin karnını okşarken gülerek konuşmuştu.

“Yeğenim doğduğunda seni şikayet edeceğim. Annesinin o güzel kahkahasını bizden sakladığını söyleyeceğim. Karnındaki bebek canlandı Çisil, seninle iletişim kurabilir. Ona annesinin ne kadar neşeli bir kadın olduğunu göster.”

“İçimden gelmiyor abla, elimde değil. Annemi çok özledim.”

“O zaman ara konuş, neden kadını endişede bırakıyorsun?” genç kadının gözleri dolarken başını iki yana sallamıştı.

“Yapamam, onları arayamam. Eğer yaparsam Asaf’ın ilerde yine aynı şikayetleri edeceğini biliyorum. Ben değil, o ailemi bana getirecek.”

“Çok inatsın biliyorsun değil mi? Asaf ya annemleri hiç çağırmazsa?”

“O zaman beni sevdiğine inanmam. Kocamı seviyorum… Ama ailemi de seviyorum. Neden aralarında tercih yapmak zorundayım ki? Erhan eniştem sana aynısını söylüyor mu? Abimi aradın diye sana kızıyor mu?”

“Asla, Erhan aileme olan sevgimi biliyor.” Çisem dilini ısırarak kardeşine bakmıştı. Biliyordu ki kardeşi bu sözlerden sonra kocasına daha da kinlenecekti.

“Gördün bak…” Çisil gözünden akan yaşı silerken dışarıdan gelen sesle duraksamıştı. Genç kadın yerinden kalkarak sesin geldiği tarafa yönelmişti. Yatak odasından salon olarak kullanılan alana girdiğinde çocuklarla ilgilenen kıza sormuştu.

“Ne oluyor Zeynep, neden çocuklar bağırıp duruyor?” Zeynep Çisil’in sorusuyla ona dönerek gülümsedi.

“Küçük kız dayısını görünce sevinçten bağırdı hanımım.”

“Dayısı mı? Hangi dayısı?” Çisil merakla özel daireden çıkıp çocukların neşeli bir şekilde koştukları adama bakmıştı.

Abisi! Genç kadının gözleri dolarken büyük arabadan inen anne babasını görünce gözleri iyice nemlenmişti. Ailesi gelmişti. Kocası ise annesinin elini öperek onları karşılıyordu. Genç kadın gözleri nemli bir şekilde merdivenlerden aşağıya inerken oldukça yavaş hareket ediyordu. İçindeki fırtına annesine koşup sarılmasını söylese de ayaklarında tonlarca yük varmış gibi hareketleri kısıtlanmıştı.

“Çisil, yavrum!” genç kadın annesinin seslenmesiyle daha fazla dayanamayarak hızla kendini kadının kollarına bırakmıştı. Yaşlı kadın ağlayan kızını sakinleştirmeye çalışırken genç kadın başını annesinin boynuna gömerek mis gibi kokusunu derince içine çekiyordu.

“Anne çok özledim…” genç kadın şiddetli sarsılırken Asaf kendine lanet etmekle meşguldü. Karısının ailesinden ayrı kalmasına neden olduğu için kendine kızarken Servet Bey araya girerek kızına selendi.

“Çisil, kızım bize hoş geldin demek yok mu?” genç kadın babasının sözleriyle bu kez yaşlı adama sarılırken ağlaması sakinleşmeye başlamıştı.

“Çok özledim…” başını babasının göğsüne gömerken bir yandan da gözünden akan yaşları saklamaya çalışıyordu.

“Kızıma ne yaptın, neden bu kadar zayıfladın sen?” Servet bey kaşlarını çatarak kızına bakmıştı. Olanlardan elbette haberi vardı. Damadına kızsa da genç adamın da kendine göre sebepleri olabileceğini düşünmüştü.

“Nasıl geldiniz, neden haber vermediniz?”

“Asaf çağırdı kızım, sen telefonları açmayınca annen onu aradı. Karımı çok korkuttun, hesabını ayrı soracağım bilesin.”

“Anne!” genç kadın yeniden annesine sarılırken Sevim Hanım araya girerek konuşmuştu.

“Kızım bırak ailen içeri girsin, yorulmuş olmalılar.”

“Sevim anne bak annemler geldi,” dediğinde Asaf’ın içi ezilmişti. Karısı küçük çocuk gibi ailesinin geldiğine sevincini gösteriyordu.

“Gözün aydın kızım, hadi içeri geçelim. Hoş geldiniz Ayşem, bilseydik hazırlık yapardık.” Sevim hanım oğluna ters bir bakış atarken Ayşem Hanım gülümseyerek kadına cevap vermişti.

“Yabancı mıyız Sevim, ne hazırlığı?” iki yaşlı kadın birbirine sarılarak gülmüştü. Servet bey Hikmet beyle selamlaşırken Cesur Asaf’ın yanına yaklaşarak “Kıskançlığın dindi mi?” diye sordu. Asaf homurdanırken Cesur gülerek başını iki yana sallamıştı.

“Gereksiz bir çıkıştı Asaf, yirmi yıldan fazla ailemden, kardeşlerimden ayrı kaldım. Çisil de Çisem de çocukken bana çok düşkündü. Abileri olarak birden ortadan kayboldum. Bu onları sarsmış olmalı. Geri geldiğimde aradaki yılları kapatmak için ne kadar çalışsak da bu mümkün değil. Onca yıl, okul hayatlarını, ergenliklerini kaçırdım. Belki ilk sevdaya düştüklerinde anlatacakları heyecanlı anları kaçırdım. Bu yüzden aramıza girmeye çalışman sadece bizi değil, onları da mutsuz eder.”

“Farkındayım, özür dilerim.”

“Benden değil, karından özür dile. Çisil eskisi gibi davranmıyor sana farkında değil misin? Şu birkaç dakikada bunu ben bile anladım.”

“Farkındayım ve bu beni çaresiz bırakıyor.” Cesur genç adam için üzülmüştü.

“Merak etme, yakında eski haline döner. Annem ona panzehrini verir.” Asaf buruk bir şekilde gülümserken diğer aile üyeleri de gelen misafirleri öğrenince onları karşılamak için odalarından çıkmıştı. Çisem ailesinin geldiğini öğrenince mutlu olsa da yerinden kalkamamıştı. Erhan annesini genç kadının yanına getirdiğinde Çisem duygulanarak ağlamaya başlamıştı. Ayşem hanım kızını yatakta görünce endişelense de iyi olduğunu öğrenince endişesi geçmişti. Olanları onlara haber vermedikleri içinde bir güzel azarı yemişlerdi.

Akşam yemeği için Erhan karısını kucağına alarak yemek salonuna taşırken Çisem oldukça mahcup bir şekilde babasına bakmıştı. Servet bey kızını görünce yerinden kalkarak ona doğru ilerlemişti. Genç kadını masadaki yerine oturtan kocası ayağının altına da küçük bir tabure yerleştirmişti.

“Buna gerek yoktu Erhan, babamlara ayıp oldu.”

“Kimseye ayıp olmadı Çisem, ayaklarını uzatman gerek. Hem abinde böyle olmasını istedi.” Çisem abisine bakarken yanına gelen babasını fark edince uzanarak adamın elini öpmüştü.

“Hoş geldin baba, karşılayamadım sizi…” yaşlı adam kızının yanaklarını öperken derin bir iç çekmişti. Yaşlanıyordu ve kızlarının bu halleri onu duygulandırıyordu.

“Sen iyi ol da ben her zaman yanına gelirim.” Çisem gülümseyerek babasına sarılırken yaşlı adam duygulanarak kızının başını öpmüştü.

“Kıskanıyorum ama…” Çisil araya girerken Servet Bey ona kaşlarını çatarak bakmıştı.

“Sen çok konuşma kızım. Sana kızgınız bilesin. Bu halin ne? Ne yaptın kendine?” Çisil bakışlarını kaçırırken bu kez Asaf’a dönmüştü adam. “Kızıma böyle mi bakıyorsun damat? Ne kadar zayıfladı görmedin mi?” Asaf yediği azarla yüzünü asarken adamın haklı olmasından dolayı sessiz kalmıştı.

“Onun kabahati değiş baba, ben son dönemde yemek yiyemiyorum.” Çisil gözlerini kaçırırken Sevim Hanım gelininin zorlandığını anladığında araya girmişti.

“Bu aylarda zayıflaması normal Servet Bey, birkaç ay sonra istemese de kilo alacak zaten.” Ayşem hanım kadının sözleriyle heyecanla kızına dönerken bir doktor olmanın verdiği tecrübeyle Servet beyde olayı hemen anlamıştı.

“Anne Çisil neden kilo alsın ki? O her zaman zayıftı!” dediğinde Cesur gözlerini devirerek kardeşine bakmıştı. Anlaşılan kocasına hala hamile olduğunu söylememişti.

“Yeğenim nasıl, seni zorluyor mu?”

“Yeğenin mi?” Asaf merakla karısına bakarken Çisil bakışlarını kaçırarak kendisine gülümseyerek bakan diğer aile üyelerine bakmıştı.

“Ay yenge gerçekten mi? Hamile misin?” Gül sevimli bir şekilde şakırken Asaf şaşkınlıkla genç kadının yanına ulaşmıştı. Karısının önüne çökerek gözlerinin içine odaklandığında heyecanla sormuştu.

“Hamile misin?” Çisil omzunu silkerek başını salladığında, Asaf gözleri büyüterek karısına bakarken birden önünün karardığını hissetmişti.

“Asaf?”

“Sen, hamilesin, baba olacağım!” genç adam kendi kendine söylenirken birden yeri boylamıştı. Çisil telaşla yerinden kalkıp bayılan kocasının başına çökerken Cesur ikiliye kahkaha atarak gülmüştü. Hikmet bey aldığı güzel haberle etrafa haber salıp kurban kesmelerini isterken Çisem kocasına sığınarak gülmüştü.

“Kardeşin bayıldı, şunu kameraya alın!”  

Genç kadının sözleriyle Azra hemen ikizini videoya almaya başlamıştı. Tebrikler, tatlı telaşlar, mutlu sesler, gülen yüzler… Günay ailesi uzun zaman sonra hiç olmadığı kadar mutlu bir akşam geçiriyordu.


***

Son bölümlerde yorumlar düşmüş. Yorumlar düşünce bendeki yazma isteği de düşüyor. :(

Yorumlar

  1. Emeğine sağlık harikaydı yazarım ♥️Asaf akillandi sonunda ama o bayılma neydi ya😂ay Çisil hamile olduğunu belli etti resmen turşu ile ama anlamadı Asaf😂 Efnan evlendiğine nasıl sevindi ama belli etmek de istemiyor 😅ama bosanmam demesi şaşırttı beni😂

    YanıtlaSil
  2. Her hikayeniz bir birinden güzel ancak sevgiye susamış kalpler ayrı bir tat ve lezzet harika bir bölümdü teşekkürler ❤️🥰🌹

    YanıtlaSil
  3. Merakla bekliyordum bölümü. Kardeşlerin mutlu olması çok güzel. Umarım diğer 2 kardeş de hatalarını anlayıp kendilerini tüm ailesine affettirebilir. Asaf’ın Çisilin hamileliğini bu şekilde öğreneceğini düşünmemiştim. Yalnız olduklarında Çisil söyler diyordum ama böyle daha güzel olmuş. Bayılma kısmı en azından Asaf’ı affetmeyi biraz daha kolaylaştıracak gibi gözüküyor.

    YanıtlaSil
  4. Asaf bayılmak nedir ama tabi onca gerginlikten sonra bayılması normal

    YanıtlaSil
  5. Ama hanım ağamın çocuğunun erkek olduğunu fitne eltiler duyunca ne yapacak bakalım

    YanıtlaSil
  6. Ellerine sağlık sevgili yazarım muhteşem bir bölümdü yine

    YanıtlaSil
  7. Yazarım çok güzel bir bölümdü emeğine sağlık ama çabucak bitiyo sanki 😊

    YanıtlaSil
  8. Gine güzel bir bölüm olmuş bakalım eltiler ne yapıcak

    YanıtlaSil
  9. Canım yine harika bir bölüm okudum eline emeğine yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  10. Yazarcım eline emeğine yüreğine sağlık yine harika bir bölüm yazmışsın yeni bölümü merakla bekliyorum🌹🌹🌹

    YanıtlaSil
  11. Asaf bu sana ders olsun

    YanıtlaSil
  12. Ellerine yüreğine sağlık canım, bütün kardeşler evlendi geriye iki kaldı bakalım onlar nasıl evlenecek,Asaf şok geçirdi, yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum

    YanıtlaSil
  13. Eşimle aramızda büyük bir kavgaya yol açan bir yanlış anlaşılma oldu ve o evden ayrılıp babasının evine geri döndü. Duygularımın beni ele geçirmesine izin verdim ve ondan kalıcı olarak uzak kaldım. Başka bir adamla görüşmeye başladığında işler daha da kötüye gitti ve ben bunu hiç bilmiyordum. Sorunu çözmeye ve onu eve geri döndürmeye çalıştım ve bir daha geri dönmedi. Daha sonra olup biten her şeyi öğrendim ve onunla evliliğimi düzeltmek için yardım almaya karar verdim ve bu da beni Dr. Isikolo ile iletişime geçirdi. Beklendiği gibi benim için çalıştı ve sorun çözüldü ve eşimle yeniden bir araya geldim. Dr. Isikolo'nun söz verdiği gibi 48 saat sonra eve geri döndü. Evliliğimdeki sorunumu çözdüğü için ona sonsuza dek minnettarım. Lütfen hızlı ve acil Yardım için onunla iletişime geçin, ona e-posta gönderin: isikolosolutionhome@gmail.com veya ona WhatsApp'tan yazın: +2348133261196

    YanıtlaSil
  14. O kadar güzel bir hikayesi var ki kitabın, bölüm okurken yeni bölüm ne zaman gelir diye düşünüyorum. Yeni bölüm çabuk gelir inşaallah.

    YanıtlaSil
  15. Efsun sonunda Ali'ye ince ince çektirecek :) Sevim hanım çok naif şefkatli bir kadın. Çişil hamileliği asafi bayağı zorlayacak gibi.
    Erhana bile kendi odasında posta koydu odasından attı:)))
    Asaf ya nasıl küt diye bayıldın artık ailenin dilinden kurtulamazsın:)

    YanıtlaSil
  16. Benim kayinvalidem de sevim hanım gibiydi Allah rahmet eylesin herkese nasip etsin inşallah Çisil bence iyi yaptın bu erkekler bazı şeyleri gec anlıyorlar ama sonu güzel bitti emeğine yüreğine sağlık güzel bölümdü yazarcım

    YanıtlaSil
  17. Bayılan Asaf mı ahaha çok komikler ya . Asafın hatasını anlamasına sevindim. Ailenin gelmesi de güzel oldu

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkür ederim...