Herkese keyifli akşamlar. Bu gece senenin son günü. Yeni yılın size sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini Allah'tan niyaz ederim. İnşallah 2025 çocukların ve kadınların katledilmediği, zulmün bittiği bir yıl olur. Ayrıca şimdiden mübarek üç aylarınız ve Kandiliniz Mübarek oldun. Keyifli okumalar!
***
Genç
adam kaşlarını çatmış bir şekilde kendisine bakan kıza aynı şekilde karşılık
vermişti. Birbirine attıkları bakışlardan nasibini alan diğer adamsa Efsun’a bir
şeyler söylemek istiyor ama cesaret edemiyordu.
“Ne?”
“Hanımım,
ne zaman ağamız olacak?” Efsun adamın sorusuyla kan beynine sıçrarken Ali’nin
de ondan aşağı kalır yanı yoktu.
“Ne
ağası, yok öyle bir şey,” Ali adama çıkışırken Efsun öne çıkarak “Sana ne
oluyor, sorunun muhatabı benim,” dediğinde Ali de horozlanarak ona diklenmişti.
“Yok
sana koca falan…”
“Allah
Allah sana mı kaldı tasası? İster evlenirim ister evlenmem, sana mı soracağım?”
“Efsun
beni delirtme yok evlenmek sana.” Efsun tek kaşını kaldırarak alaycı bir
şekilde konuşmuştu.
“Sana
inat ilk isteyenle evlenmezsem…” Ali öne çıkarak kıza üsten bakmaya başlamıştı.
Efsun kısa değildi ancak Ali de heybetiyle kızdan bir baş uzunluktaydı.
“Görelim
bakalım kim evleniyor seninle. Ahtım olsun Efsun, evlenmeye kalktığın adamı
silerim bu alemden.” Efsun şaşkın bir şekilde son sözü söyleyip arkasını dönüp
giden adamın ardından bakarken gözleri üst balkondan kendilerine gülerek bakan Sevim
hanıma takılmıştı. Kadının oğlunun sözlerinden mutlu olduğu çok belliydi. Öyle
ki Efsun’a seslenerek “Kızım, oğlumu katil etme olur mu?” dediğinde genç kız
çıldırmanın eşiğine gelmişti.
“Eğleniyor
musunuz Sevim hanım?”
“Çok,
sizi böyle gördükçe mutlu oluyorum.” Efsun başını iki yana sallayarak arabasına
doğru ilerlemişti. Bu konakta kalırsa elinden bir kaza çıkacaktı.
“Hanımım
biz ne olacağız? İnsanlar perişan bir halde…” Efsun yaşlı adama hak verse de düşünmesi
gerekiyordu. Toprakları alırken işin bu yanını hiç düşünmediği için kendisine kızıyordu.
“Sen
git ben birkaç güne çözüm bulacağım. Eski kahyayı da yarın yanıma gönder. İkindiden
sonra gelsin yalnız sabah konakta olmayacağım.”
“Tamam
hanımım,” diyen adama gözlerini devirerek bakarken arabasına bindiği gibi hızla
konaktan ayrılmıştı. Genç kızın uzaklaşmasıyla Ali bir süre gizlice ardından
bakmıştı. Annesinin radarına girdiğini bilmeden iç çekerken başını iki yana sallayarak
çalışma odasına doğru ilerledi. Abisinin ne yapmaya çalıştığını bilmiyordu ama
kendi zararına olduğunu hissediyordu.
“Gel,”
içerden aldığı talimatla çalışma odasına giren genç adam Erhan’ın “Geç kaldın,”
dediğini duyunca yüzü asılmıştı.
“Az
önce olanlar neydi öyle. Resmen Efsun evlensin diye baskı kurdun.”
“Öyle
mi yaptım, bu senin için daha iyi değil mi?”
“Nasıl
iyi olacak acaba? Kız önüne ilk gelen kişiyle evlenirim diyor.” Erhan gülerek kardeşine
bakmıştı.
“Gülecek
ne söyledim acaba, neden keyifleniyorsun? Kız evlenirim diyor.”
“Ne
güzel işte seninle evlensin.” Ali başını iki yana sallayarak asılan yüzünü
çevirmişti.
“Kabul
etmeyeceğini sende biliyorsun,” Erhan kardeşine üzülürken yerinden kalkarak Ali’nin
karşısına dikilmişti.
“Bak
Ali, farkında değil ama o topraklarla üzerine büyük sorumluluk aldı. Onca insan
onun eline bakıyor, geçimini ona ait olan topraklar sayesinde kazanıyor. Efsun eğer
bu topraklara sahip olmak istiyorsa ya başına kendi geçecek ya da evlenip
kocasını geçirecek. Mesleğini sevdiğini biliyoruz, ilk şıkkı eledik. İkincisi ise
evlenmek. Diyelim seninle evlenmeyi kabul etti sen konaktan ayrılabilecek
misin?” Ali buruk bir şekilde gülümsemişti.
“Kabul
etseydi onunla istediği yere giderdim. Ama bunun olacağını sanmıyorum.” Erhan
kardeşinin üzülmesine hüzünlense de başını iki yana sallamıştı.
“Orası
belli olmaz, hanım ağan kararlı sizi yapacak.”
“Vallaha
mı?” Ali heyecanlanırken Erhan onun bu haline gülmüştü. Başını sallayarak genç
adama cevap verdi.
“Elbette,
yengen bir şeyi aklına koyduysa yapar. Eminim sizi de birleştirecektir.” Genç adam
içine yerleşen umutla odadan çıkarken Erhan da haftaya düğünden sonra Ankara’ya
gidebilmek için işlerini toparlamaya çalışıyordu. Çisem’in henüz haberi yoktu. Ona
sürpriz yapmayı planlıyordu. Karısı ne zamandır ailesini görmeye gitmemişti. Elbette
düğüne geleceklerini tahmin ediyordu ancak birkaç gün ailesiyle kalması için
işlerini toparlamaya çalışıyordu.
“Ağam
müsait misin?” genç adam kapıda beliren Sadık’a kaşlarını çatarak bakmıştı.
“Ne
ağası Sadık, haftaya kardeşimle evleniyorsun sen hala bana ağam demekte ısrar
ediyorsun.”
“Ağız
alışkanlığı abi,” Erhan içeri girmesini söyleyerek masasının arkasına geçerek
oturmuştu.
“Her
şey yolunda mı Sadık, ne bu yüzünün hali?” Erhan şüpheyle genç adama bakarken
Sadık derin bir soluk alarak Erhan’ın gösterdiği yere oturmuştu.
“Abi
iznin olursa ben işi bırakmak istiyorum.”
“Anlamadım?”
Erhan gerçekten şaşırmıştı. Sadık’ın kararı onu hem şaşırtmış hem de üzmüştü.
“Kendi
işimi kurmaya karar verdim. Biraz birikimim var, başlangıçta yeteceğini
düşünüyorum.”
“Sorun
ne? Farklı bir iş yapmak istiyorsan şirkette üst bir pozisyona geçebileceğini
biliyorsun. Ne zamandır sana şu korumalık işini bırak demiştim.”
“Biliyorum
abi ama böylesi daha iyi. Hem konuşanların ağzı da kapanır. Naz’a söz gelsin
istemiyorum.”
“Kardeşime
kim söz getirecek. Yaptığın işin nesi var ki ona söz gelmesini istemiyorsun?”
“Abi,
bana söylemiyor ama Naz’ı tek bulanlar ‘yanaşma’ ile evlendiği için onu
üzüyorlar. Ben bu evde büyümekten de sizin yanaşmanız olmaktan da gurur duydum
her zaman. Hikmet bey bir gün olsun babasızlığımı, siz kardeşsizliğimi
hissettirmediniz. Sevim hanım anne şefkatini üzerimden eksik etmedi. Sadece benimde
değil, birçok yetime aynı şekilde davrandınız. Ama Naz’ın düşen yüzü benim
canımı daha çok yakıyor. Biliyorum sorun ettiği benim işim değil, bana yapılan
ithamlar ancak bu bile canımı sıkıyor. Üzülsün istemiyorum, kendi işimi
kuracağım.”
“Sen
nasıl istersen. Eğer yardıma ihtiyacın olursa…”
“Siz
zaten yeterince yardım ettiniz abi. İşimi kuracak kadar birikimim var.”
“Elbette
vardır, sendeki zeka bir çok iş adamında yok Sadık. Minnet göstereceğim diye kendine
yazık ediyordun.” Sadık mahcup bakışlarını kaçırırken başını sallamıştı. Sadık’ın
zekası Erhan’ın çevresinde olan kimsede yoktu. O kadar zeki kararları vardı ki
isteseydi birçok ağayı satın alacak parayı kazanırdı. Belki de kazanmıştı ancak
alçak gönüllü olan adam zenginliğini kullanmaktan geri duruyordu.
“Ne
iş yapmayı planlıyorsun?”
“Toprak
işine gireceğim abi. Tarım arazisi alıp işletmeyi düşünüyorum.” Erhan
gülümseyerek tek kaşını kaldırmıştı.
“İlla
kendi işin olması şart mı? Bana senin gibi dürüst bir adam lazım.”
“Hayırdır
abi?” Sadık merakla sormuştu. Erhan adam arıyorsa altından muhakkak önemli bir
iş çıkardı.
“Kaleli’lerin
topraklarıyla ilgilenecek biri lazım. Sadece toprakla değil, tüm işle
ilgilenecek.”
“Kaleli’ler
mi?” Erhan başını sallarken Sadık şüpheyle genç adama baktı.
“Bak
Sadık, biliyorsun Kaleli’lerin erkeklerinin hepsi hapiste. Ayrıca konakta dahil
topraklarının büyük çoğunluğu Efsun’un üzerine geçti. Kız tek başına bir aşiret
ediyor ama kendisi bunun farkında değil. Polislikle kafayı o kadar bozdu ki
buranın düzeninden bir haber. Bugün işçiler adına sözcü geldi. O topraklarda
çalışan birçok insan var. Şu anda zor durumdalar. İnsanlar geçinebilmek için
çalışmak zorunda. Malum ekim ayı yaklaşıyor, toprak hazırlanmalı. Ama baş
olmayınca gerisi gelmiyor. Toprakları işletecek güvenilir adam lazım.”
“Ben
mi?”
“Neden
olmasın? Senden daha iyi işletecek kim var bu konakta?” Sadık sessiz kalırken Erhan
onun düşündüğünü anladığında içine bir ümit doğmuştu. Sadık bir şeyi
düşünüyorsa onu ciddiye alıyor demekti. Genç adam izin isteyerek oradan
uzaklaşırken yanından geçtiği Asaf’ı fark etmemişti. Asaf onun çıktığı odaya
girdiğinde merakla ağabeyine baktı.
“Sadık’ın
nesi var? Yanımdan geçti selam bile vermedi.”
“Görmemiştir.”
“Ne
söyledin de kendini kapattı? Çocukken de böyleydi, önemli bir şey düşündüğünde
kendini dış dünyaya kapatırdı. Bir tek Naz’ı duyardı…” genç adam son sözleriyle
yaşadığı farkındalıkla ağabeyine bakmıştı. Erhan başını iki yana sallayarak gülerken
Asaf’ın şaşkınlığına gülmeden edememişti.
“Boş
ver karar verince öğrenirsin. Sen ne yaptın? Nasıl gidiyor evlilik?” Erhan
kardeşine sorarken Asaf derin bir iç çekmişti. Hayatında hiç olmadığı kadar
huzurlu ve mutluydu. Çisil’in deli dolu halleri onu mest etse de zaman zaman
karısının ağır başlı davranışlarına hayran kalmadan edemiyordu. Karısı matruşka
bebekler gibiydi altından, düşüncelerinden ne çıkacağı hiç belli olmuyordu.
“Çok
şükür iyi abi. Keşke daha önce tanışsaydık.” Erhan kardeşinin mutlu olmasına
seviniyordu. Asaf tam da dengi olan biriyle evlenmişti. Hem huy olarak Çisil
ona denkti hem de davranış olarak birbirini tamamlıyorlardı.
“Senin
adına sevindim. Bu zamanda denginle evlenmek çok zor.”
“Öyle,
düşünüyorum da Çisil olmasaydı evlenmezdim sanırım.” Asaf’ın ciddi ifadesi
adamı şaşırtmıştı.
“Öyle
söyleme, nasip bu işler. Kiminle evleneceğimiz önceden yazılmıştı. Sen sadece zamanını
bekliyorsun.”
“Öyle,
siz nasılsınız? Yengem çok zorluyor mu seni? Hamilelik huylarını değiştirdi mi?”
Erhan başını iki yana sallamıştı. Çisem’i düşündükçe yüzünde oluşan gülümseme
kardeşi tarafından yakalanmıştı.
“O
ağamız çok mutlu!”
“Öyle,
çok mutluyum. Bazen bu kadar mutlu olduğum içi korkuyorum. Çisem hayatımın
baharı, nefes alma nedenim.”
“Ooo
Erhan ağa…”
“Boş
yere takılmaya çalışma Asaf, karıma olan sevgimi kimse sözleriyle bastıramaz. Ne
kadar dalga geçsen de ona karşı olan duygularımı açık bir şekilde dile
getiririm. Çisem ona olan duygularımı saklanacak bir kadın değil. Hissettiğim tüm
güzel hisleri o da yaşamalı.”
“Seni
şaire çevirdi.”
“İstediği
şeye çevirebilir. Karıma boynum kıldan ince. Tüm hayatını bırakıp bu topraklara
gelme cesaretini gösterdi, ne yapsa ona boynum eğik.”
“Hakkını
yemeyelim yengem aşireti iyi idare ediyor. Ankara’ya kadar geldi namı hanım
ağamızın. Kızların okuması için elinden geleni yapıyormuş.”
“Öyle
mi?” Erhan şaşkın bir şekilde kardeşine bakmıştı. Karısının birçok hayır işi
yaptığını biliyordu ancak kız çocuklarına el attığından haberi yoktu. O daha
çok ücret almadan bazı davaları aldığını düşünüyordu.
“Öyle,
senin haberin yok anlaşılan. Birçok kadın onun sayesinde kocasından kurtuldu. Kız
çocuklarına burs veriyorlar. Çisil ile konuşurken duydum, bazı mağdur kızların seanslarını
Çisil ücretsiz yapıyor.” Erhan başını sallayarak anladığını belli etmişti. Hamile
kaldıktan sonra karısının uslu uslu evde oturduğunu düşünüyordu. Haftada iki
gün ofisine giden karısı bu kısa zamanda çok işler başarmıştı anlaşılan. Genç adam
karısına bir kez daha hayran kalmıştı. Narin’e öz annesinden daha iyi bir anne
olmuştu. Onu kendi çocuğundan ayırmıyordu. Keza kendisi de Cihangir’i kendi öz
evladı gibi seviyordu. Hatta ilerde isterse aşiretin başına Cihangir’in bile
geçmesini isteyebilirdi. Ama Çisem’in tepkisinden korkuyordu.
***
“Nasılsın
abla, ne zamandır doğru düzgün konuşmadık!” Çisil birkaç saat önce gerçekleşen
olaydan sonra ablasını daha iyi anlıyordu. Buradaki insanlarla uğraşmak çok
zordu.
“Çok
şükür iyim sen nasılsın?” Çisil’in gözleri bir anlığına parladığında genç kadın
gülümsemişti.
“Ben
çok iyiyim, içim kıpır kıpır.” Çisem kardeşine tek kaşını kaldırarak bakmıştı.
“Görebiliyorum.
Dilinin altındaki baklayı çıkarda bende mutlu olayım.” Genç kadın kardeşinin her
davranışını ezbere bilirdi. Yerinde kıpırdanıp duruyordu. Gözlerini kaçırsa da
arada kaçamak bakışlarla ablasına bakıyordu. Elleriyle sık sık oynarken alt
dudağını kemirmeye başladığında Çisem kardeşinin gerçekten heyecanlı olduğunu
anlamıştı.
“Söylemeyecek
misin?”
“Abla,
galiba ben hamileyim!” Çisem kardeşinin sözleriyle şaşırmıştı.
“Galiba
mı? Emin değil misin?” Çisil başını iki yana sallarken heyecanla ablasının
elini tutmuştu.
“Tek
başıma test yapmaktan korktum. Asaf’a da söyleyemedim. Biliyorsun, seneyi
devireli çok oldu ama çocuk yapmak için acele etmiyorduk. Asaf benim için çocuk
istemiyordu sanırım. Hazır olmadığımı düşünüyordu. Ya da ben öyle düşünmesini
sağladım. Allah aşkına daha ben büyümedim gibi geliyor, çocuk benim neyime.”
“Saçmalama
Çisil, kaç yaşına geldin. Elbette kocan çocuk isteyecek. Hem sen çocukları çok
seversin.”
“Seviyorum,
ben… sanırım iyi bir anne olamamaktan korkuyorum.”
“Sakın
böyle düşünme. Sen harika bir anne olacaksın. Kalk hadi test yapalım. Hem Asaf’a
da sürpriz olur.” Çisil tedirgin bir şekilde yerinden kalkarken ablasının banyodan
kendisine verdiği testi yapmak için içeriye girmişti. Çisem heyecanla
kardeşinin çıkmasını beklerken yerinde duramıyordu. Sonunda Çisil banyodan
çıktığında Çisem hızla yanına gidip ellerini tutmuştu.
“Ee,
ne çıktı? Teyze oluyor muyum?”
“Hayır…
Sen yenge oluyorsun,” dediğinde Çisem önce kaşlarını çatmış sonra gülerek
kardeşine sıkıca sarılmıştı.
“Tebrik
ederim hayatım, Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin. Ay ben teyze
oluyorum…” Çisem neşeyle kardeşine sıkıca sarılırken Çisil ağlamaya başlamıştı.
“Abla
ben nasıl bakacağım bu çocuğa?” diyerek salondaki kanepeye çökerken Çisem
gülerek ona bakıyordu.
“Saçmalama
Çisil, biz ne güne duruyoruz. Hem annemler her zaman yanında olacak. Bende öyle.”
“Ama
sen uzaktasın…” Çisil ağlamasına devam ederken Çisem ona sıkıca sarılmıştı.
“Senin
sinirlerin bozulmuş, hadi ağla da açıl. Sonrada bu haberi sevdiklerimize
söyleyelim.” Çisil ablasının dediği gibi ağlamasına devam ederken Çisem bir
süre sonra müdahale ederek “Abartma Çisil istersen, sen ağladıkça bebeği
üzüyorsun. Yarın hastaneye gider kaç aylık olduğunu öğreniriz. Hem sen psikologsun,
hamilelik psikolojisini de iyi bilirsin.”
“Bildiğim
için endişeliyim abla, ya Asaf beni boşarsa?” Çisem kardeşinin sorusuyla tiz
bir kahkaha atmıştı.
“Asaf
bu haberi aldığında seni el üstünde tutacak.”
“Ama
huylarım değişecek. Zaten pek matah bir huyum yok,” dese de kocasının onun
huylarına aşık olduğundan habersizdi.
“Sen
merak etme, Asaf seni asla bırakmaz. Hele de baba olacağını duyunca mutluluktan
havalara uçacak. Hadi git yüzünü yıka daha fazla yeğenimi üzme.” Çisil yerinden
kalkarak banyoya geçerken Çisem arkasından ıslak gözlerle bakmıştı. Duygulanan genç
kadın küçük kardeşinin anne olacak olmasına çok sevinmişti. Sabahtan beri doğru
düzgün görmediği çocuklarını özlediğini hissederek onları görmek için kardeşinin
banyodan çıkmasını bekledi. Çocuklar Zeynep’in eşliğinde çocuk odasında
oynuyordu.
“Çisem,
neden ağladın sen?” genç kadın o kadar dalgındı ki odaya giren kocasını fark
etmemişti. Endişeli bir şekilde kendine yaklaşan adam karısının yüzünü
avuçlarının arasına alırken gözlerini kendi gözlerine sabitlemişti. Hala nemli
olan gözler adamın canını yakmaya yetmişti.
“Yok
bir şey Erhan, ağlamadım…”
“Beni
kandıramazsın Çisem, gözlerin kızarmış hem yanaklarında tuzlu su izi var.”
Çisem kocasının sözleriyle istem dışı gümüştü.
“Tuzlu
su izi mi?” adam başını sallarken ıslak yanaklarını öperek dudaklarıyla silmişti.
Çisem utanırken banyodan çıkmak üzere olan kardeşi aklına gelince geri
çekilmişti.
“Ağlamadım
Erhan, sadece biraz duygusallaştım. Çisil banyoda ayrıca.” Erhan karısının sözlerine
takılmayarak ona sıkıca sarılmıştı.
“Ağlamandan
hoşlanmıyorum. Mutluluktan bile olsa ağlama.”
“Elimde
değil biliyorsun. Hem sen söyledin mutluluktan ağlıyorum.”
“Olsun,
sonrasında canın yanıyor.” Genç kadının yanaklarını iyice kurulayan adam gelen
kapı açılma sesiyle Çisem’den ayrılarak geri çekilmişti. Kendi için sorun
değildi ancak karısını utandırmak istememişti.
“Enişte
ne zaman geldin?” Çisil sorarcasına ablasına bakarken ablasının gizli
işaretiyle içi rahatlamıştı.
“Yeni
geldim, ablanı ağlatmışsın.” Çisil omzunu silkerek cevap vermişti.
“İki
kardeş biraz duygusallaştık o kadar olacak.”
“Asaf
seni arıyordu bir bak istersen. Ablasını gördü beni unuttu diye yakınıyordu.”
Çisil başını iki yana sallayarak homurdanmıştı. Bu adam da onu biran olsun
yanından ayırmıyordu. Bir de hamile olduğunu öğrendiğinde yapışık ikiz gibi
gezmekten korkuyordu.
“Ben
çıkayım o zaman. Yemekte görüşürüz abla,” diyen genç kadın odadan çıkmıştı. Çisem
kocasına dönerek “Çocuklara bakmaya gidelim mi?” dedi. İkili birlikte oyun
odasına giderken oldukça mutluydu.
***
Zaman
çok çabuk geçmişti. Naz ve Sadık’ın düğünü oldukça kalabalık bir şekilde yapılıyordu.
Konak ana baba günü gibi iğne atsan yere düşmez şekilde kalabalıktı. Ağanın
kardeşinin düğünü olduğu için birçok ağa düğüne gelse de asıl şaşırtan şey
kimsesiz olduğu düşünülen Sadık’ın oldukça kalabalık arkadaş çevresinin düğüne
gelmiş olmasıydı. Her biri genç adama samimi bir şekilde sarılıp tebrik etmiş,
hediyelerini vermişlerdi. Sadık yüzünden eksik etmediği gülümsemesiyle onları
ağırlarken Naz’ın elini biran olsun bırakmamıştı. Aynı şekilde genç kız da
kocasının arkadaş çevresinden oldukça keyif almıştı. Sadık kendi gibi insanları
etrafına toplamıştı. Bazı arkadaşının eşleri Naz’ı hemen aralarına alarak onu
mutlu etmişti. Düğün oldukça güzel bir şekilde geçerken kardeşlerinin mutluluğunu
gören ağabeyleri de mutlu oluyordu. Çisem etrafta boy gösterirken Ahmet’in ve
karısının düğünde olmaması dikkatlerden kaçmamıştı. Naz’ın bir tarafı buruktu. Ağabeyine
gelme demişti ancak onun bunu dikkate alıp gerçekten gelmeyeceğini
düşünmemişti. İçi acısa da yapacak bir şey yoktu. Ağabeyi onunla mutluluğunu paylaşmak
istememişti.
“Bir
ihtiyacın var mı Naz?” gelin masasına dinlenen genç kız ablasının sorusuyla ona
bakmıştı.
“Yok
abla, yorulmuşum biraz dinleneceğim.” Genç kızın bakışları alanda oynayan
kocası olacak adama takılmıştı. Genç delikanlılar aralarına damadı alarak
halaya durmuştu. Çisem, Çisil, Evin yan yana durarak misafirleri izlerken
Menekşe bir köşede haset bakışlarla onları izliyordu.
“Şu
kadını yolarım.” Çisil’in sözleriyle iki kadın onun baktığı tarafa bakmıştı.
“Bulaşma
Çisil, ağzının payını aldı. Erhan ağabey eminim ona hak ettiği lafları
demiştir. Ondan bu düşman bakışlar.”
“Bilmiyorum
ama canımı sıkıyor. Erhan abi nasıl sevmiş bunu anlamadım.”
“Öyle
söyleme Çisil, kalbin kimi seveceğini önceden bilemeyiz.” İki kadın Çisem’e hak
verircesine başını sallamıştı.
“Çocuklar
nerede?” Çisem yanındaki iki kadına sorarken Evin cevaplamıştı.
“Zeynep
oyun odasında onları oyalıyor. Kalabalıktan bunalmışlardı.”
“Narin
nasıl gelmedi ki?” Çisem şüpheyle etrafa bakınmaya başlamıştı. Kızını göremeyince
kararlı adımlarla ilerideki kocasına doğru yürümeye başladı. Bir eli karnında
kalabalık arasında ilerlerken hanım ağalarına yol veren kadınlar kısa selam
vererek onu yavaşlatıyordu.
“Erhan,”
genç kadın kocasına seslendiğinde Erhan hemen karısına dönmüştü. Çisem lacivert
elbisesi içinde ışıl ışıl parlıyordu. Karısına aşkla bakarken onun gözlerindeki
endişeyi görünce kaşları çatılmıştı.
“Ne
oldu?”
“Narin’i
göremiyorum, kızım nerede?” Erhan karısının sorusuyla etrafına bakınmaya
başlamıştı. Kapılar korumalar tarafından tutulmuştu. Kızını kaçırmak isteseler
bile konaktan çıkarmalarına imkan yoktu. Erhan birkaç adamını baş hareketiyle yanına
çağırırken düğünün bozulmaması için dikkatli olmaya çalışıyordu. İkinci bir düğün
olayın ailesi kaldıramazdı.
“Adamlara
söyle sessizce kızımı bulsunlar!” adamlar aldıkları emirle şaşırsa da
ağalarının emrini ikiletmeden hızla etrafa yayılıp diğer korumalara da bilgi
vermişlerdi. Çisem kocasının yanından biran olsun ayrılmıyordu. İçine tarifsiz
bir endişe yerleşirken Erhan’ın yeniden zarar görebilecek olması düşüncesi bile
canını yakıyordu. Onun için bir dakika bile olsa kocasının yanından ayrılmayı
göze alamıyordu.
“Ağam!”
Adem yanlarına geldiğinde oldukça gergindi. Genç adam bir şey olduğunu anlayarak
elini sıkıca tutan karısına dikkat ederek adımlarını hızlandırmıştı. Adem konağın
arka tarafındaki depo bölümüne doğru ilerlerken Çisem gergin bir şekilde “Ne
oluyor Erhan?” diye sordu.
“Endişelenme
hayatım şimdi öğreneceğiz.” Genç adam Adem’in peşinden depoya girerken Çisem’i
arkada tutmaya özen gösteriyordu. Depoda maviye çalan loş bir ışık vardı. Erhan
içeri girdiğinde iki adamın önünde sandalyeye bağlı şekilde oturan adamı
görmüştü. Adamı tanımamasına olanak yoktu. Bir süredir özellikle Adem tarafından
izleniyordu.
“Ağam,
Narin hanımı kaçırmaya çalıştı.” Erhan dişlerini sıkarken Çisem öne çıkarak “Kızım
nerede?” diye sordu. Adamların bakışları depoda bulunan ikili deri kanepeye çevrildiğinde
Narin’in bilinçsiz bir şekilde uzandığını görmüştü.
“Narin
kızım?” Çisem kocasının elini bırakarak hızla küçük kızın yanına gitmişti. Seslenmesine
rağmen cevap alamayınca iyice endişelenen genç kadın Erhan’a dönerek “Erhan
uyanmıyor,” dedi. Erhan kızına kısa bir bakış atarak bağlı adama doğru
ilerlemişti. Belinden çıkardığı tabancasını adamın alnına yaslarken “Kim?” diye
sordu.
“Kim
benim, Erhan ağanın kızını kaçırmaya cüret eder, kim?” adamın alnına namluyu
bastırırken adamın korkudan gözleri büyümüştü.
“Ağam
sakin ol,” Adem genç adamı sakinleştirmeye çalışırken Erhan ne olduğunu
anlayamadan Çisem önüne geçmiş ve adamın yakalarını kavramıştı.
“Kızıma
ne yaptın? Neden uyanmıyor.” Çisem hamile olduğunu unutarak adamı sarsarken
Erhan endişeyle karısını geri çekmeye çalışıyordu.
“Çisem
sakin ol bir yerine bir şey olacak.” Genç adam karısına arkadan sarılırken ne
içerideki adamlar umurundaydı ne de başka bir şey. Şu anda tek umursadığı şey
karısının canının yanmamasıydı.
“Erhan
kızıma bir şey verdi, ya uyanamazsa?”
“Hanım
ağam doktoru çağırdık, kalabalık yüzünden yukarıya çıkaramazdık küçük hanımı. Biradan
adamlar onu buraya getirecek.”
“Siz
doğru olanı yaptınız? Nasıl yakaladınız?”
“Ağam
dediğiniz gibi adamı göz hapsine almıştım. Arka bahçede oynarken küçük hanımı
bayılttığını gördük. Kapıdan zaten çıkamazdı,” Adem’in sözleriyle Çisem yeniden
Narin’in yanına gitmişti. Kızı derin bir uykudaydı.
“Adamın
başından ayrılmıyorsunuz. Düğün bittiğinde bizzat ben ilgileneceğim.” Erhan kızını
kucağına alırken Çisem ağladı ağlayacak duruma gelmişti.
“Erhan…”
“Çisem
kendini topla. Narin uyuyormuş gibi onu daireye çıkaracağım. Sende ifadeni
düzelt ki sorun olduğunu anlamasınlar.” Çisem zorlansa da kocasının dediğini
yapmıştı. Karı koca kızlarıyla merdivenlerden yukarı çıkarken babasının
kucağında uyuduğu düşünülen küçük kızın baygın olabileceği kimsenin şüphesini
çekmemişti. Çisem ve Erhan kızını yatağa yatırdığında Çisil yanlarına gelmişti.
“Narin’i
bulmuşsunuz?” Çisem kardeşinin sözleriyle ıslak gözlerini ona çevirmişti.
“Çisil,
gel içeri kapıyı kapat.”
“Ne
oluyor, neden ağlıyorsun?” genç kadın kardeşine sarılarak hıçkırıklara boğulmuştu.
Çok korkmuştu ve bu korku onun içine kadar iyileşmişti. Çisem karnına giren
sancıyla iki büklüm olurken ağzından tiz bir çığlık kaçmıştı.
“Çisem!”
***
Umarım beğenmişsinizdir. Senenin son bölümünü de yayınlamış olduk. Yorumlarınızı bekliyorum.

Muhteşem bir bölümdü tadı damağımızda kaldı. Emeğinize sağlık. İyi yıllar dilerim.🙏🏻❤️💐
YanıtlaSilYazarım çok güzel bir bölümdü emeğine sağlık nice mutlu yıllara sağlıkla mutlulukla🎉🎄
YanıtlaSilYazarım mükemmel bir bölüm olmuş eline emeğine sağlık
YanıtlaSilYine harika bir bölüm okudum kalemin anlatımın harika eline emeğine yüreğine sağlık Rabbim vatanımıza milletimize dünyaya savaşsız sağlıklı huzurlu mutlu nice yeni yıllar nasip etsin inşallah hayırlı kandiller Rabbim tekrarını nasip etsin inşallah 🤲
YanıtlaSilYine muhteşem bir bölümdü sevgili yazarım ellerinize sağlık yeni bölümü heyecan ile bekliyorum Ali ile efsun ne zaman kavuşacak acaba
YanıtlaSilYeni yıl hayırla bereketle gelsin.☺️ İnşallah.
YanıtlaSilAli ve efsunun çatışmaları aileyi mutlu ediyor bir de mutlu görseler.
Sadık ve naz sonunda ailesini kuruyor. Çok tatlı bir çift.
Bakalım bu kaçırma işinin arkasından kim çıkacak
Ay Efsun ve Ali anlamamış evlendiklerini lafın gelişi dedi sanmislar😂 Efsun ilgilenecgim dedi çalışana ama bakalım yapabilecek mi bence Sadık ilgilevenecek ama Efsun hata yapıyor polisliğe çok tatlı Erhanin dediği gibi etrafını görmüyor😔Sadık gerçekten çevresi geniş ve zengin ama farkında değiller zekasını çok iyi kullanmış😍Ahmet gelme dedi diye gerçekten gelmemiş mi ya😡 Çisil hamile mi 🥺😍pislik herif kaçırmaya çalışmış yakaladılar şükür 😡ay Çisem doguruyor sanırım erkek evler geliyor bir tane daha😍
YanıtlaSilmuhteşem bir bölümdü eline emeğine sağlık
YanıtlaSilYine heyecanlı bir yerde bitti. Beklemek zor olacak
YanıtlaSilYine harika bir bölümdü yeni bölümü merakla bekliyorum. Ellerinize emeğinize sağlık 🍀
YanıtlaSilYine harika bir bölümdü Erhan ağam çiseme olan aşkına hayranım sana da olduğum gibi her genç kıza senin gibi güzel seven adam gibi adam nasip etsin inşallah
YanıtlaSilBen bu bölüm evlilik olayı çıkar sanmıştım olmamış ayrıca Ahmet hâlâ açıklanmamış yılan karısının Eteğinin altında saklanmaya devam etmiş yada pişman oldu utancından gelmiyor ve ben hâlâ anlamış değilim nasıl hâlâ koyunlarına alıyorlar çoktan baba evine yollamaları lazımdı bütün aile önünde rezil oldular karıları yüzünden yine de akillanmamışlar
YanıtlaSilKarıları nın etkisinde kalmasalar birlikte büyüdükleri sadık a öyle üstten üstten bakmazlar dı ki kendi koyunlarına aldıkları yillanlardan haberleri yok
YanıtlaSilEmeğine sağlık 🥰
YanıtlaSilGüzel bir bölümdü ve yeni bölümü merakla bekliyorum
YanıtlaSilEmeğine yüreğine sağlık güzel bölümdü cisem in doğumuna daha zaman vardı narin e birsey olmaz umarım
YanıtlaSilEn heyecanlı yerinde kaldı yazarım lütfen bizi merakta bırakma yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum
YanıtlaSilÇişilin hamilelik haberini verişini duymayı bekliyordum önceki bölümden. Narine bir şey olmamıştır umarım. Efsun ve Ali olayı da muallak bakalım neler olacak.
YanıtlaSil12 yıllık evliliğimizin ardından eşim aniden boşanma davası açtı ve üç çocuğumuzu da alacağını söyledi. Kalbim kırıldı. Yalvarma, danışmanlık, uzun konuşmalar gibi her şeyi denedim ama hiçbir şey işe yaramadı. Duygusal olarak kendini geri çekmişti ve dünyam başıma yıkılıyormuş gibi hissettim. Dr. Ajayi adında güçlü bir büyücü hakkında bir paylaşım gördüğümde çaresiz ve kırgındım. Ona ulaştım ve kaybettiğimiz aşkı geri getirebileceğine dair bana güvence verdi. Benim için bir aşk büyüsü yaptı ve birkaç gün içinde bir değişiklik görmeye başladım. Eşim yavaş yavaş tekrar açılmaya başladı. Konuştuk, ağladık ve bana hala beni sevdiğini söyledi. Boşanmayı iptal etti ve işleri yoluna koymak istediğini söyledi. Şimdi evliliğimizi yeniden inşa ediyoruz ve çocuklarımız tekrar mutlu. Dr. Ajayi'ye minnettarım. Sadece eşimi geri getirmekle kalmadı, ailemi de hayata döndürdü. Acı çekiyorsanız, pes etmeyin. Umut var. Herhangi bir sorun yaşıyorsanız ve kalıcı bir çözüme ihtiyacınız varsa, Dr. Ajayi ile Whatsapp/Viber üzerinden +2347084887094 veya E-posta: drajayi1990@gmail.com adresinden iletişime geçin.
YanıtlaSilBoşandıktan sonra kalbim kırılmıştı ve evliliğimin sonsuza dek bittiğine ikna olmuştum. Birbirimizden uzaklaşmıştık ve ne denediysem de hiçbir şey bizi yeniden bir araya getiremiyordu. Bir arkadaşım ruhsal şifacı ve büyücü Ilekhojie'yi önerdi. İlk başta şüphelerim vardı; bir yabancı bu kadar bozuk bir şeyi nasıl düzeltebilirdi ki? Yine de denemeye karar verdim. Ilekhojie'ye ulaştım ve o da şefkat ve anlayışla dinledi. Aramızda hâlâ aşk varsa, umut da vardır diye bana güvence verdi. Güçlü bir uzlaşma ritüeli gerçekleştirdikten sonra işler değişmeye başladı. Birkaç gün içinde eski kocam benimle iletişime geçti. Duygusal, özür dileyen ve konuşmak isteyen biriydi.
YanıtlaSilTanıştık, her şey hakkında konuştuk ve uzun zamandır ilk kez birbirimizi gerçekten dinledik. Sanki bir şeyler değişmiş, üzerimizden bir yük kalkmış gibi hissettik. Yavaş yavaş kaybettiklerimizi yeniden inşa etmeye başladık. Bugün tekrar birlikteyiz, eskisinden daha güçlü ve daha aşık. Dr. Ilekhojie'ye bize ikinci bir şans verdiği için minnettarım. Tüm umutlarımın tükendiğini düşündüğüm bir anda evliliğimi gerçekten kurtardı. Onunla Whatsapp: +2348147400259 veya E-posta: gethelp05@gmail.com üzerinden iletişime geçebilirsiniz
Dr. Ajayi'nin evliliğimi nasıl kurtardığına dair yürekten tanıklığımı paylaşmak istiyorum. Kocam aniden boşanmak istedi ve evimizi terk etti. Tamamen yıkılmıştım ve onu geri getirmek için her şeyi denedim ama hiçbir şey işe yaramadı. Bir gün internette bir makale okurken, güçlü bir büyücü olan Dr. Ajayi'nin benzer durumlarda kendilerine nasıl yardım ettiğini anlatan birkaç kişiyle karşılaştım. Onu denemeye karar verdim ve bu hayatımın en iyi kararıydı. Dr. Ajayi benim için spiritüel bir çalışma yaptı ve kısa bir süre sonra kocam gözyaşları içinde eve döndü ve af diledi. Bugün, sevgi dolu bir aile olarak yeniden mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Evimi eski haline getirdiği için Dr. Ajayi'ye sonsuza dek minnettarım. Bugün Dr. Ajayi ile iletişime geçin ve tüm hayat sorunlarınıza elveda deyin. WhatsApp/Viber: +2347084887094 veya E-posta: drajayi1990@gmail.com
YanıtlaSilMerhaba Arkadaşlar, buna kimin ihtiyacı olduğunu bilmiyorum ama önceki zor durumumda olan herkesin de bir çözüm bulmasını istiyorum. 12 yıllık evliliğimizin ardından, kocam bana yollarımızı ayırmamızı istediğini söylediğinde dünyam başıma yıkıldı. Kalması için yalvardım, hatta kız kardeşini bile dahil ettim ama hiçbir şey işe yaramadı, gitmeye kararlıydı. Gecelerim gözyaşları ve acıyla doluydu, ta ki güçlü bir büyücü olan Dr. Ajayi ile karşılaşana kadar. Çaresizlik içinde ona ulaştım ve o da nezaket ve anlayışla dinledi. Dr. Ajayi bizim için bir aşk büyüsü yaptı ve birkaç gün içinde kocam pişmanlık ve sevgi dolu bir şekilde aradı. Eve döndü ve o zamandan beri evliliğimize huzur ve mutluluk geri geldi. Ailemi yeniden bir araya getirdiği için Dr. Ajayi'ye sonsuza dek minnettar olacağım. Dr. Ajayi ile E-POSTA: DRAJAYI1990@GMAIL.COM VEYA WHATSAPP / VIBER: +2347084887094 üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
YanıtlaSilBirkaç yıl önce evliliğim çöküşün eşiğindeydi. Sürekli yanlış anlamalar, çözülmemiş çatışmalar ve duygusal mesafe, ilerlemenin hiçbir yolu yokmuş gibi hissettiriyordu. Çaresizce bir çözüm ararken, köklü ilişki sorunlarını çözmesiyle bilinen saygın bir ruhsal şifacı olan Ilekhojie'nin bir ritüeline yöneldim. O günü net bir şekilde hatırlıyorum; belirli dualar, sembolik eşyalar ve derin ata bağları içeren ritüeli gerçekleştirdikten sonra, aylardır hissetmediğim bir huzur duygusu hissettim. Evimizdeki gerginlik neredeyse anında azaldı. Zamanla, partnerimle daha iyi, daha sabırlı ve anlayışlı bir şekilde iletişim kurmaya başladık. Yıllardır kanayan eski yaralar iyileşmiş gibiydi ve bizi bir zamanlar bir araya getiren sevgi ve saygıyı yeniden keşfettik. Bu bize umutsuzca ihtiyaç duyduğumuz berraklığı ve ruhsal uyumu sağladı. Bugün evliliğim her zamankinden daha güçlü ve Ilekhojie'nin güçlü müdahalesinin kaybettiğimiz uyumu geri getirdiğini bilerek sık sık geriye dönüp minnetle bakıyorum. Siz de ondan yardım alabilirsiniz. E-posta gethelp05@gmail.com WhatsApp +2348147400259
YanıtlaSilKocamdan aylarca süren acı dolu ayrılığın ardından kendimi tamamen umutsuz hissediyordum. Teselli arayışımda, Ilekhojie geleneklerinden ilham alan sembolik bir ritüele yöneldim ve bunu duygularımı yatıştırmak ve niyetlerimi yeniden odaklamak için bir yol olarak kullandım. Bu süreç, öfkemi serbest bırakmama ve kocama umutsuzluk yerine dürüstlük ve açıklıkla yaklaşmama yardımcı oldu. Bu değişim her şeyi değiştirdi. Yavaş yavaş tekrar konuşmaya başladık ve bizi en başta bir araya getiren şeyin ne olduğunu hatırladık. Birkaç hafta içinde, ilişkimiz üzerinde çalışmaya hazır bir şekilde eve döndü. Ritüelin bana netlik kazandırdığını ve barışmamıza yardımcı olduğunu hissettim. Evliliğinizi veya ilişkinizi istikrara kavuşturmak için onunla iletişime geçebilirsiniz. WhatsApp +2348147400259 üzerinden mesaj atabilir veya e-posta (gethelp05@gmail.com) gönderebilirsiniz
YanıtlaSilAylar süren acı dolu ayrılığın ardından kendimi tamamen kaybolmuş hissettim. Şifa arayışımda, Ilekhojie adında bir ihtiyarın birçok insan için yaptığı, tefekkür, affetme ve niyet odaklı basit bir ritüele yöneldim. Bunu uygularken, kendimi acıyı bırakıp dürüst iletişim için alan açarken buldum. Eski kocamla yavaş yavaş, önce küçük sohbetler, ardından gerçekten önemli olan şeyler hakkında derin tartışmalar yoluyla yeniden bağ kurduk. Bu sihir değildi ama kalbimi sakinleştirmeme ve ona daha net yaklaşmama yardımcı oldu. Zamanla eve döndü ve ilişkimizi yenilenmiş bir anlayışla yeniden inşa etmeye başladık. Birkaç hafta geçti ve hala her gün ona minnettarım. Yardıma ihtiyacınız varsa, Ilekhojie ile +2348147400259 numaralı WhatsApp'tan veya gethelp05@gmail.com adresinden e-posta yoluyla iletişime geçebilirsiniz
YanıtlaSilOn üç yıllık evliliğin ve üç harika çocuğun ardından, acı dolu bir yanlış anlama kocamla beni ayırdı. Ayrılık beni kalbim kırık ve kafam karışık halde bıraktı, geri dönüş yolumuzu bulmamıza yardımcı olabilecek her şeyi arıyordum. O zor zamanlarda, bilgeliği ve rehberliğiyle birçok insanın bozulmuş ilişkilerini yeniden kurmasına yardımcı olan Dr. Ajayi'ye ulaştım.
YanıtlaSilSakin tavsiyeleri, sürekli cesaretlendirmesi ve duygularımı anlamama yardımcı olma şekli sayesinde farklı bir şekilde iletişim kurma gücünü buldum. Kocama korku ve incinmişlik yerine sabır, dürüstlük ve açıklıkla yaklaşmam için bana rehberlik etti. Yavaş yavaş aramızdaki duvarlar yıkılmaya başladı.
Haftalarca süren çaba ve içten sohbetlerin ardından kocam eve döndü. Bugün evliliğimiz güzel bir şekilde iyileşiyor ve hayatımıza huzuru geri getirmeme yardımcı olan desteği için Dr. Ajayi'ye minnettarım. Evlilik sorununuza hızlı bir çözüm için bir büyücünün yardımına ihtiyacınız varsa, Dr. Ajayi ile drajayi1990@gmail.com adresinden veya +2347084887094 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz.
İlk başta tereddütlerim olsa da, Ilekhojie'nin ritüelini denemeye karar verdim. Ritüel, negatif enerjiyi uzaklaştırmayı ve uyumu yeniden sağlamayı amaçlayan bir dizi dua, adak ve ruhsal arınmayı içeriyordu. Şaşırtıcı bir şekilde, sadece birkaç hafta içinde bir değişim fark ettim. Partnerimle daha açık iletişim kurmaya başladık ve bir zamanlar aşılmaz gibi görünen yanlış anlamalar birdenbire daha kolay çözülebilir hale geldi. Aramızdaki duygusal mesafe azaldı ve yeniden bir sevgi ve saygı duygusu oluştu. Anında bir çözüm olmasa da, ritüel iyileşme için bir temel oluşturdu ve birlikte daha etkili bir şekilde çalışmamıza olanak sağladı. Bugün, ilişkimiz daha sağlıklı ve daha güçlü ve getirdiği dönüşüm için gerçekten minnettarım. Ilekhojie ritüeli, kaybettiğimiz bağlantıyı yeniden keşfetmemize gerçekten yardımcı oldu. İletişim bilgilerini buraya bırakıyorum: E-posta gethelp05@gmail.com WhatsApp +2348147400259
YanıtlaSil