Kara Duvak alıntı 2

“Sen kimsin?” Melek birkaç adım hemşirenin yanına yaklaşarak yaka kartındaki adını okuyunca gözleri alev aldı.”
“Beyza sen misin?”
“Siz kimsiniz?” Hemşirenin pişkin cevabı fitili alevlendirmişti. Asaf başını iki yana sallayarak karısına engel olmak isterken Melek iki elini beline koyarak kadının önüne dikildi.
“Sen şimdi bu adama sırnaşıyorsun, öyle mi?”
“Sana ne bundan.”
“Melek!” Asaf araya girmek istediğinde Melek’in öfkeli bakışlarıyla karşılaştı. O bakışlarla, seninle sonra konuşacağız bakışı atarken Melek kollarını sıvamaya başladı.
“Melek sen ne yapıyorsun?” Hemşire genç kadına umursamaz bir şekilde bakarken Melek daha fazla dayanamayarak hemşirenin saçına yapıştı. Asaf kısa bir şok geçirdikten sonra hemen karısını durdurmaya çalışsa da Melek’in kızın saçını bırakmak gibi bir niyeti yoktu. Ortama doluşan bağırış çağırışlar odanın dışına taşarken genç kadın hemşireyi saçlarından hastanenin içinde çekiştirmeye başlamıştı. Bir yandan Asaf’a karışmamasını söylerken diğer yandan hemşireye ayar veriyordu.
“Sen bana köylü diyerek hakaret etmeye çalıştın, öyle mi? Sana evli adamlara göz koymamayı öğreteceğim. Kimse benim kocama sırnaşamaz. Bak köylü seninle tanışmaya geldi. Adabınla işini yapmak varken sen evli adamlarla oynaşmaya kalkışıyorsun.”
“Bırak beni...”
“Daha değil, hemşire hanım daha değil. Senin halin ibretiâleme ders olsun.”
“Melek bırak kızı, ne yapıyorsun?”
“Kız mı? Bu bildiğin engerek yılanı. Akrep gibi insanlara zehir bulaştırıyor. Sen benim kocama nasıl göz koyarsın?” Melek’in sözleri hastanede yankılanırken hemşirenin acı çığlıkları onu takip ediyordu.

Yorumlar