Bu gün yalnızlığı içiyorum gözlerimde... Aynanın karşısına geçip kendi gözlerinin içine bakmalı insan. Orada ne gördüğüne iyice bakmalı, ama anlayarak bakmalı. Yılların bize ne getirdiğine ya da ne alıp götürdüğüne!
Bir insanın gözlerinde yalnızlığı içmek ne kadar da kolay. İnsanlardan soyutlanmış kişilerin tek başına bir dünya kurması kadar zor. Ne kadar ben yaparım desek de birilerinin hayatımızda olması gerekiyor. Her zaman mahsun bakan gözleri ışıltatacak birilerine ihtiyaç vardır.
Yalnızlaşıyoruz!
Kaç kişi elinde ki telefonu ya da tablet bırakarak yanında ki kişi ile sohbet ediyor! Ben söyleyeyim, çok az kişi. Bir aile içinde sohbetler neredeyse yok denecek kadar az. Çalışan anne baba, çocukları ile sohbet etmeyi unuttu. Kadın eşine gününün nasıl geçtiğini, adam karısına bu gün evde çocuklarla nasıl geçti demeyi unuttu. Çalışanların geldiği son nokta! Yemek var mı? Sonra da sosyal sitelerde oyun oynayarak direk uykuya. Adam kadının akşama kadar kimse ile konuşmamış olabileceğini düşünmüyordur. Yada sabahtan akşama kadar çalışan ( İşi ağır olan çalışanlardan bahsediyorum) erkeğin eve geldiğinde biraz suküneti istemesinin olay olması. Ne olacak ki? Bir saatlik sessizlikten sonra aile ile vakit geçirsen?
Adam çalışıyor eve ekmek getiriyor, kadın iş yapıp ekmeği aşa çeviriyor. İki tarafında işi zor! Saygının olmadığı evlerde zor olan işler daha da zor oluyor. Evliliği oyuncak haline getirdiler. Aman ne olacak canım, evlen anlaşamazsan boşanırsın! Zihniyet artık bu! Yazık ki yaygınlaşan bir zihniyet.
Çocuklarınıza eş olmayı öğretin!
Okul çağında olan gençlerin sürekli yanlışa düşmesi ileride onların evlilik müessesine olan inançlarını sarsmaktadır. Davranışlarını güzel ahlakla pekiştirmeye çalışın. Bazı hal ve davranışların ancak nikah altında olabileceğini, haramdan uzak durmalarını öğretin. Güzel ahlak bilinçli insanı yetiştirir. Kararan kalplerden korur. Nitekim ailelerin boş bıraktığı çocukların büyük çoğunluğu yanlışa meyilli oluyor. Hata yapmaktan korkmamalı insan elbette ama bazı hataların telafisi olmuyor. Sonrada insanlar arasında güvensizlik yayılıyor. Güven olmayan insanlarda eş olmak imkansızdır. Bu zamanda evlenmek isteyenlerinin büyük çoğunluğu belli yaşa geldikten sonra sırf çocuk sahibi olabilmek için evleniyor. Bu iki taraf içinde de aynı. Güvenin yok olduğu bir toplumda evliliğe sıcak bakılmıyor maalesef.
Yalnızlık güvensizlikle başlar!
Etrafında gördüğü olumsuz davranışlar daha çocuk yaşta etkiliyor insanı. Zaman ilerledikçe kimse kalmıyor çevresinde. Şuanda çocuklarımızın yalnızlaştığı gibi! Ellerinde telefon etraftan bir haber dolaşan gençler zamanla arkadaşlıkları unutuyor. Konuşma yetisi azalıyor ve ne yazık ki fazla konuşmadığı için beyin hücrelerinde gerileme oluyor. Çünkü konuşmak için düşünmek, sohbet ettikçe kelime daracığından yeni kelimeler eklemek lazım. Okumak elbette insanı geliştirir ama okuduğunu uygulayamadıktan sonra bilgi körelir gider. Zeka düşündükçe gelişir. Boş boş ekrana bakmakla değil. El becerisi insanın zekasını geliştirir. Online oyun değil. Çocuklar artık oyunlar yüzünden intihar eder oldu.
Aman uslu dursun da başım şişmesin düşüncesi ile çocukların eline telefon, tablet vermeyin! Bırakın yaramazlık yapsınlar... Bırakın hayatın tadını çıkarsınlar.
Hadis-i Şerifte:
Kimin çocuğu varsa, onunla çocuklaşsın. İbn Mıhled, Ahbârus-Sığar, s.: 135.
Çocuğun ana-babası üzerindeki hakkı, ona iyi bir eğitim ve iyi bir isim vermesidir. İslâmî Kültürde Âile Plânlaması; s: 41 (Beyhâkîden)
Kişinin Cennette derecesi yükselir. Adamcağız:
- Bu nereden geldi? diye sorar. Kendisine:
- Çocuğunun senin için istiğfar etmesinden denir. Seçme Hadisler; 162/43 (İbni Mâceden)
ALLAH çocuklarınızı arkanızdan Fatiha okuyabilecek nesiller olarak yetiştirmenizi nasip etsin.
Amin!



Yorumlar
Yorum Gönder
Teşekkür ederim...